Yüksek Derecelere Kavuşan Talebe

Yüksek Derecelere Kavuşan Talebe
Ebû Ali Fârmedi hazretleri, hem İmâm-ı Gazâli, hem de Yûsuf-i Hemedâni hazretlerinin hocası idi. Her ikisi de ondan istifâde ederek kemale gelmiş, yüksek derecelere kavuşmuştur. 478 (m. 1085) senesinde vefât etti. Kabri Tûs yani Meşhed şehrindedir...
Ebû Ali Fârmedi buyurdu ki: "Talebenin hocasına karşı dili ile saygılı olması gerektiği gibi, söylediğini kalbinden de reddetmemelidir." Bununla ilgili şu rüyâsını anlatır:
Hocam Ebü'l-Kâsım Gürgâni'ye bir rüyâmı anlattım ve ona, "Senin bana rüyâmda şöyle böyle dediğini gördüm ve niçin böyle yaptığını sordum" dedim. Hocam, bunun üzerine bir ay benimle konuşmadı ve "Eğer içinde benim söylediklerimi reddetmek duygusu ve cevap almak arzusu olmasa, rüyânda bana bunu bu şekilde sormazdın" dedi.
Bir gün bana bir hâl olmuştu. Kendimden geçtim. Bu hâl içinde sanki yok ve fark edilmez oldum. Bu hâlimi hocama anlattım. "Ey Ebû Ali! Benim gönül kuşum, buradan yukarısını bilemez" buyurdu. Ben de kendi kendime, beni bu makamdan ileri götürecek bir mürşide (rehbere) ihtiyâcım var, diye düşündüm. Bunun üzerine bir müddet geçti. Gün geçtikçe bu hâl artardı. Bu sırada Ebü'l-Kâsım Gürgâni'nin ismini işitmiştim. Tûs şehrine hareket ettim. Evini bilmiyordum. Şehre gelince sordum. Yerini tarif ettiler, gittim.
Talebelerinden bir cemâatle mescidde oturuyorlardı. Ben de iki rek'at mescidi ziyâret namazı kılıp, önüne diz çöktüm. Şeyhin başı önüne eğikti. Başını kaldırdı ve "Gel, ey Ebû Ali!" buyurdu. Vardım, selâm verip oturdum. Manevi hâllerimi anlattım. "Evet... Başlangıcın mübârek olsun! Henüz bir dereceye kadar erişmişsin, ama terbiye görürsen, yüksek derecelere erişeceksin" buyurdu. Ben de gönlümde, "Benim rehberim budur" dedim. Yanında kaldım. Uzun müddet nefsimin terbiyesini emrettikten sonra, yüksek manevi derecelere kavuşturdu. Cemâatini toplayıp, kızını bana nikâh etti... Kalbimde hasıl olan aşk ve şevk ziyadesiyle artmıştı. Bu arzumun çokluğu sebebiyle, Ebü'l-Hasen-i Harkâni hazretlerinin sohbetine kavuştum. Hizmetinde bulundum. Nihâyetsiz feyizlere, manevi zevklere eriştim.

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek

İmândan Güzel Bir Nîmet Yoktur

Vehbi Tülek

Günah Işlemek, Ölümü Unutmanın Alâmetidir

Vehbi Tülek

Ahiret Yolculuğundan Gâfil Olan Zavallıdır!

Vehbi Tülek

İnsanla Hayvan Arasını Ayıran Fark Edeptir!

Vehbi Tülek