Osman Gazi'nin sandukası, başındaki sarığıyla öylesine vakur öylesine haşmetlidir ki... ister istemez irkilirler. Sofokles şaşkın bakışlar arasında sandukanın yanına gelir. Mahmuzlu çizmelerini kaldırarak sandukaya üst üste üç tekme savurur. Fotoğrafcı donuk bir sırıtışla ne yapacağını düşünmektedir. Türbedeki uhrevi havanın sırlı sessizliği, kalp atışlarını esir almış gibidir. Sofokles kılıcını çekip hayali düşmanına doğru hamle yapar gibi sallarken bağırır:" Koca Osman! Kurduğun devleti yıktık. Seni öldürmeye geldim..."Bir müddet türbenin içinde kılıcını sallayarak dolaştıktan sonra zafer kazanmış bir kumandan edasına bürünür. Bir ayağını sandukanın üzerine koyar. Kılıcına dayanır. Fotoğrafcıya seslenir:" Çek bakalım bir Bursa hatırası..."Sofokles, Don Kişot tavrıyla çektirdiği bu fotoğrafın arkasına şu satırları yazarak Atina'ya gönderecektir."Ordularımız Bursa'ya hakimdir. Şu anda Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman ayaklarımın altındadır. Bizans'ın intikamını aldım."Evet... O intikamını almıştır ve şimdi sıra Osman Gazi'dedir.Hayır, o mezarından kalkıp da bir zamanlar Bizans'ın böğrüne soktuğu kılıcıyla Sofoklesi yere seremiyecektir. Sadece sandukasının tekmelenmesiyle, yeni bir dirilişin yürek kıvılcım larını oluşturacak mesajı verir.