Zâhirî Ilimler Ve Bâtınî Ilimler Peygamberlerin Mirasıdır
İlim, Peygamberlerin mirasıdır. Peygamberler mal ve para miras olarak bırakmamışlar, ancak ilmi miras bırakmışlardır. Kim onu alırsa, büyük bir pay almış olur. Peygamberlerin mirası olan ilim, iki nev’idir. Zâhirî ilim, bâtınî ilim. Zâhirî ilim; Sahâbe-i Kirâmın (radıyallahü anhüm) Peygamberimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) söz ve fiillerinden alıp, onlardan da Tabiîne ve Selef-i sâlihîne intikâl eden ve hepsinin amel ettikleri Kitâb ve Sünnet, ilm-i tefsîr, ahbâr, asar, fıkıh ve benzerleri gibi ilimlerdir. Fudayl bin Iyâd (radıyallahü anh) buyurdu ki: “Hidâyet yollarına tâbi ol ki, sâlihlerin ayrılığı sana zarar vermesin. Dalâlet yollarından kaçın ki, helak olanların çokluğu seni aldatmasın.”
Peygamberlerden miras kalan ilmin ikinci kısmı olan batın ilmine gelince; Resûlullahın mübârek kalbine Allahü teâlâdan gelen manâları bilmektir. Peygamber efendimiz; “Allahü teâlâ ile öyle vaktim olur ki, o anda hiçbir melek ve hiçbir peygamber bana yaklaşamaz”. Allahü teâlâ, Necm sûresinin 10. âyet-i kerîmesinde meâlen buyurdu ki: “(Cebrâil eleyhisselâm) Allahü teâlânın vahyettiğini kuluna (Muhammed aleyhisselâma) ulaştırdı, bildirdi.” Allahü teâlânın muhabbetiyle yananlara, O’ndan yardım gelmektedir. Resûlullah; “Allahü teâlânın göğsüme (kalbime) akıttığı her şeyi, ben de Ebû Bekr’in göğsüne akıttım” buyurdu. Zâhir ilminin nev’ileri olduğu gibi, batın ilminin de nev’ileri vardır. Hattâ bunlar, diğerlerinden daha çoktur.
Batın ilmi; imân, İslâm, ihsân, ikân, tövbe, zühd, takvâ, vera’, ihlâs ilimleri, ma’rifet-ün-nefs (nefs ve rûh bilgisi), kalb ve sıfatları, tavırları, hâlleri, tasfiye ilmi, tatyîb-ül-ahlâk (ahlâkı güzelleştirme), sıfatları değiştirme, nefsânî ve şeytânî hatır (düşünce) ile rûhanî, melekî düşünceyi ayırma, müşâhede ve mükâşefât (keşifler) ilimleri, cemâl sıfatları ve kemâl sıfatlarına dâir ilimlerdir.