Zalim Bir Hükümdârdı Sâlih Bir Mümin Oldu

Zalim Bir Hükümdârdı Sâlih Bir Mümin Oldu
Irak ve havâlisine Hüdâbende adlı zâlim bir hükümdâr hükmederdi. Eshâb-ı kirâm düşmanı olan biri yanına gelip, çeşitli yalan ve hile ile, Hazreti Ebû Bekir ve Hazreti Ömer ve diğer Eshâb-ı kirâm düşmanlığını ona aşıladı ve kendi gibi inanmasını sağladı. Hükümdâr da İslâmiyeti bilmediği için, memleketindeki herkesin Eshâb-ı kirâm düşmanı olması için, İran, Azerbaycan, İsfehan, Kirman ve Horasan'a mektuplar yazdırdı ve elçiler gönderdi. Elçiler, ilk önce Bağdad, Şirâz, İsfehan'a doğru yola çıktılar. Bağdad'a gelen elçiler, doğruca Ehl-i sünnet ve cemâat itikâdında ve Hanbeli mezhebi üzere olan Bâb-ül-Ezc halkının bulunduğu yere geldiler. Eshâb-ı kirâm hakkında kötü sözler söylediler. Onların bu söyledikleri karşısında, Müslümanlar, imânları sebebiyle galeyâne gelip;
"Biz böyle sözler duymak istemeyiz ve kabul de etmeyiz" dediler. Elçiler, cuma günü Müslümanların toplu bulundukları câmiye silahlı bir vaziyette tekrar gelip, minberde hutbe okuyan hocayı tehdid ettiler. Hutbede Hazreti Ebû Bekir ve Hazreti Ömer ve diğer Eshâb-ı kirâm aleyhinde konuşmasını ve câmideki yazılı olan isimlerinin de kaldırılmasını söylediler. Hatib ve oradaki Müslümanlar buna üzüldüler ve elçilere karşı geldiler. Neticede hükümdârın adamları çok olduğu için çaresiz teslim oldular.
Hükümdâr, Hulefâ-i Râşidin'in mübârek isimlerinin hutbeden çıkarılmasını, diğerlerinin de kesinlikle söylenilmemesini emretmekle birlikte, Şirâz, İsfehan ve Bağdad kadılarının da huzûruna getirilmesini istemişti. İlk gelen Şirâz Kadısı Mecdüddin İsmâil hazretleri oldu. Hükümdâr onun, husûsi olarak insan parçalamak için beslediği ve boyunlarında tasmalar olan vahşi köpeklere atılmasını emretti. Köpeklere bakan adam, onları çözüp, oraya getirilmiş olan Kâdı Mecdüddin'in üzerine gönderdi. Köpekler, gürültüyle yanına geldiklerinde sâkinleştiler ve kuyruklarını sallamaya, kulaklarını oynatmaya başladılar. Hücumdan vazgeçip, uysallaştılar. Bu durum hükümdâra bildirilince, inanmayıp derhâl oraya geldi ve durumu gördü. Hemen hâli değişti. Kâdı Mecdüddin'in ayaklarına kapandı. Elbisesini çıkarıp ona verdi ve sarayına götürdü. Geniş bir şekilde İslâmiyetin emirlerini öğrenip, sâlih bir Müslüman oldu...

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek

İmândan Güzel Bir Nîmet Yoktur

Vehbi Tülek

Günah Işlemek, Ölümü Unutmanın Alâmetidir

Vehbi Tülek

Ahiret Yolculuğundan Gâfil Olan Zavallıdır!

Vehbi Tülek