Zâlimden Ve Ona Yakın Kimseden Uzak Dur!
Büyüklerden birisi buyurdu ki: "Allahü teâlâ bir kuluna iyilik yapmak murâd ederse, onu Allah adamlarıyla karşılaştırır ve onlarla sohbet etmeye muvaffak kılar. Böylece saâdet yoluna kavuşup Allahü teâlânın râzı olduğu ahlâk ve hallere kavuşur." Bütün anlatılanlar sebebiyle dâimâ sâlihlerin sohbetinde olmalısın. Fakirler ile bulunmalısın. Dünyâ ehlinden ve dünyânın arkasından koşanlardan uzak durmalısın. Çünkü dünyâ ehli ile bulunmak, onların yaptığı işleri sevmeye sürükler. Bu ise âhirette hüsrâna sebep olur. Zâlimlerden ve bunlara yakın kimselerden uzak dur. Her kim bunlara meylederse, âlim ve faziletli bile olsa, sâlihler ve Allah adamları yanında kıymetli olmaz. Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: "Şu üç şeyi yapanlar cürüm işlemiş olur. İki topluluk arasında bozgunculuk yapıp, fitne çıkaranlar; ana babasına âsi olanlar; zâlimlerle dostluk kurup, onların zulmüne yardımcı olanlar."
Yine buyurdu ki: "Allahü teâlâ buyuruyor ki: Ben âlemlerin Rabbiyim. İzzet ve celâlim hakkı için zâlimlerden intikam alırım. Bir kimse bir zâlimin elinde bir mazlûmun zulme uğradığını görse, buna mâni olmaya gücü yetip de, o mazlûma yardım etmezse, ondan intikam alırım."
Sultanlar ve devlet adamlarıyla birlikte bulunmaktan sakın. Onların adamlarına da yaklaşma ki, yabancı kadınları görmüş olmayasın. Cenâb-ı Hak Kur'ân-ı kerimde mümin erkeklere ve mümin kadınlara, nâmahreme bakmamalarını, muhakkak gözlerini haramdan korumalarını emir buyurdu. Resûlullah efendimiz de buyurdu ki: "Yabancı kadınlara bakmak, şeytanın oklarından bir oktur. Kim bundan sakınırsa, Allahü teâlâ ona ibâdetin tad ve lezzetini tattırır. O da bundan mesûd olur." Bunda da muvaffak olursan, sana lâzım olan şey kanâatkâr olmaktır. Bir günlük azık ile yetinmelisin. Çok yemek, şehvetleriyle meşgûl olmak ve her bulduğunu yemek kötülenmiştir. Bunlar insanı Allahü teâlâdan uzaklaştırır.