Büyük cihangir Timur Han

Büyük Türk hükümdarı Timur Han, 1336’da Türkistan’daki Keş’te doğdu. 1370 yılında hükümdar olan Timur Han, askerî ve idarî düzenlemeler yaptı. Daha sonra seferlere çıkarak kısa zamanda bütün Orta Asya ve İran’ı ele geçirdi...

YILDIRIM BAYEZİD’E SIĞINDILAR...
1395 yılında Derbendi ele geçirerek kuzeye yönelen Timur Han, Ukrayna ve Kiev üzerine yürüdü. Özi Irmağı kıyısında bulunan Kırım ve Azak çevresindeki Ceneviz kolonilerini ele geçirdi ve Moskova’ya dayandı. 1398’de de Hindistan’a girdi...
Delhi’yi ele geçiren Timur Han, 1400’de toplanan kurultaydan sonra Gürcistan Seferine çıkma kararı aldı. Ardahan ve Kars üzerinden Bingöl’e geldi. Ahmed Celayir ve Kara Yusuf, Timur Han’dan kurtulmak için Osmanlı Sultanı Yıldırım Bayezid Han’a sığındılar. Bayezid Han da, Timur Han’a bağlı olan Erzincan’ı ele geçirdi. Timur Han ise 1400 yılında Erzincan’a tekrar hakim oldu ve Sivas, Malatya ve Behisni şehirlerini ele geçirdi. Suriye üzerine yürüyen Timur Han, Halep’i ve Şam’ı aldı. 1402 yılında Erzurum, Erzincan, Kemah ve Kayseri üzerinden Ankara’ya doğru hareket etti...
Ankara’da Çubuk ovasında yapılan savaşta Osmanlı kuvvetlerini büyük bir bozguna uğratan Timur Han, Yıldırım Bayezid’i esir aldı...
Bir yıl Anadolu’da kalan büyük cihangir, bütün Anadolu illerini ele geçirdi. 1403’te Gürcistan, 1405’te Çin seferine çıktı. Pir Muhammed’i yerine veliaht bırakan Timur Han, Otrar’da vefat etti. Ancak, sağlığında çok sevdiği torunu Muhammed Sultan için yaptırdığı Semerkant’taki türbeye götürülerek defnedildi.

“VASİYETİMİ ASLA UNUTMAYIN!”
Timur Han, ölüm döşeğinde şunları söyledi:
“Oğullarım! Milletin refahını, saadetini sağlamak için sizlere bıraktığım vasiyeti ve tüzükleri iyi okuyun, asla unutmayın ve tatbik edin. Milletin dertlerine derman bulmak vazifenizdir... Zayıfları koruyun, yoksulları zenginlerin zulmüne bırakmayın... Adalet ve iyilik etmek, düsturunuz, rehberiniz olsun...”
Sonra oğlu Pir Muhammed Mirza’yı yanına çağırdı ve onu kendi yerine bıraktığını söyledi. Gözlerini yumdu ve; “Tek üzüldüğüm şey, oğlum Şahruh’u göremeden ölmemdir. Fakat ne yapayım, Allahü teâlâ böyle murad etmiş” dedi. Sonra da Kelime-i şehadeti söyleyerek ruhunu teslim etti.

Toplam Görüntülenme: 1655

Yayın tarihi: Salı, 18 Mart 2008

Bunları okudunuz mu?