Hamdûn Kassâr hazretleri

Hamdûn Kassâr hazretleri, evliyânın büyüklerinden olup, vecîz sözleri ile tanınmıştır. 884 (H.271) senesinde Nişâbûr’da vefât etti. Kendisine “Eski büyüklerin sözleri, bizim sözlerimizden daha tesirliydi. Bunun hikmeti nedir?” diye sordular. Cevâbında buyurdu ki: “Onlar, Allahü teâlânın rızâsı, İslâmiyetin izzeti, yükselmesi ve nefslerinden kurtulmaları için konuşurlardı. Biz ise nefsimiz için, dünyâlık ele geçirmek ve insanlar tarafından kabûl görmek için konuşuyoruz. Böyle olunca, elbette sözlerimiz kimseye tesir etmez.”

“DÜNYA İÇİN KIZMA!..”
Bu mübarek zat, kendisinden nasîhat isteyen bir kimseye, “Dünyâ için hiçbir şeye kızma” buyurdu.
Buyurdu ki: “Geçmiş büyüklerin ahlâk ve yaşayışlarını inceleyen, kendi kusurlarını anlar ve büyüklerden geri kalma sebeplerini öğrenir. Eshâb-ı kirâmın, Selef-i sâlihînin, velîlerin hayat hikâyelerini okumak, iyi huylu olmaya sebeb olur.”
“Kendinde bulunduğu zaman gizli kalmasını istediğin bir şeyi, başka birinde görürsen ifşâ etme.”
“Bir sarhoşla karşılaşırsan, ona buğzetme, kötü söyleme, çünkü, o duruma sen de düşebilirsin.”
“Cömertlik kadar güzel, cimrilik kadar çirkin bir huy bilmiyorum.”
“Söz öyle olmalı ki, tekrar etmeye lüzum kalmamalı, tesirini hemen göstermelidir.”
“Dostlar arasındaki ülfetin, yakınlığın kalkması, dünyâ sevgisindendir.”
“İçinden çıkamadığınız mevzûlarda, âlimlere gidip sorunuz. Onlardan istifâde edebilmeniz için; kendinizi hiç kabûl edip, câhil olduğunuzu söyleyerek, samîmiyet, tertemiz bir kalb ve edeb ile gitmeniz lâzımdır.”
“Âlim, ilmi onunla amel etmek, ilme uymak için öğrenir. Sözü dinlenilen ve yaşayışı büyüklerin yaşayışına uygun olan kimsedir. Âlimler huşû sâhibidirler. Süsleri verâ ve takvâ, sözleri Allahü teâlâyı zikir ve O’nun emir ve yasaklarını insanlara bildirmek, susmaları Allahü teâlânın nîmetlerini tefekkürdür. İnsanlara çok nasihat ederler. İnsanların ayıplarını yüzlerine vurmazlar. Allahü teâlâdan başka her şeyden yüz çevirirler. Hepsi âhirete yarayan işlerle meşgûl olurlar.”

“TEVEKKÜL NEDİR?”
Kendisine “Tevekkül nedir?” diye sorulunca; “On bin dinar paran olsa bir dinar da borcun olsa bu borcun üzerinde kalmasından ölmeden önce emin olmamandır. Aynı şekilde on bin dinar borcun olsa, bunu ödeyecek hiçbir şey de bırakmasan, Allahü teâlânın o borcunu ödeyecek bir vesile vermesinden ümid kesmemendir.”
Vefat etmeden bir müddet önce buyurdu ki: “Size iki şey vasiyet ediyorum; 1) Âlimlerle sohbet edin, 2) Câhillerden uzaklaşın.”

Toplam Görüntülenme: 1171

Yayın tarihi: Perşembe, 22 Temmuz 2010

Bunları okudunuz mu?