İslam düşmanlarına karşı korkak olma

Menâvî Alâeddîn Ali Efendi Osmanlı âlimlerindendir. Doğum yeri ve doğum târihi bilinmemektedir. 974 (m. 1566)’da İstanbul’da vefât etti. İnegöl, Trabzon ve Manisa kadılığı görevlerini yaptı. Ayasofya Medresesi müderrisi oldu. Şam’dan İnegöl’e gelip, İnegöl İshakpaşa Câmii’nde vaaz eden sâlih bir zât şöyle nakleder:

"Şam’dan gelip, ziyâretçilerle oturup sohbet ettiğimiz esnada, Alâeddîn Efendi şöyle anlattı: Ben uykudayken, Resûlullah Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) bana; 'Yâ Molla Ali! Sana, nisan bulutu ve Süleymân aleyhisselâmın kuşu gibi bize devamlı hizmet eden İshak’ın medresesini ihsân eyledik' buyurdu; o şevkle uyandım, sabah olunca Kadıasker Kadri Efendi’nin makamına vardığımda, bana orada bulunanlar; 'İnegöl Medresesi’ne müderris oldun' diye müjdelediler ve tebrik ettiler. Sonra İnegöl’de İshak Paşa Medresesi’ne müderris olunca, Allahü teâlâya şükür ve duâ edip secde ettim...”
Bir dersinde buyurdu ki:
İmâm-ı Muhammed bin İdrîs-i Şâfii buyuruyor ki: "Şecâat (kahramanlık) göstermek lâzım olan yerde, korkaklık yapan kimse, eşeğe benzer. Tarziye verilen (özür dilenen) kimse râzı olmazsa, şeytana benzer). Korkak olan kimse, zevcesine ve akrabâsına karşı gayretsizlik ve hamiyetsizlik gösterir. Onları koruyamaz. Zillete ve zulme boyun eğer. Haram işleyeni görünce susar. Başkalarının mâlına tamah eder. İşinde sebât etmez. Verilen vazîfenin önemini anlamaz. Allahü teâlâ, Tevbe sûresinde şecâati, kahramanlığı övüyor. Nûr sûresinde, zinâ edenlere, had cezâsı verilmesinde merhamet olunmamasını emrediyor. Hadis-i şerifte, (Sevgili kızım Fâtıma hırsızlık ederse, elini keserim!) buyuruldu. Allahü teâlâ, Feth sûresinde, Eshâb-ı kirâma, (Kâfirlere gadap ederler), harbde sert davranırlar diyerek övmektedir. Tevbe sûresi, yetmişdördüncü âyet-i kerimesinin meâl-i âlîsi, (Kâfirlere karşı sert ol!) Yâni saldırdıkları zaman korkmadır. Bir hadis-i şerifte, (Ümmetimin hayırlısı, demir gibi dayanıklı olanıdır) buyuruldu. İslâma ve Müslümanlara düşmanlık edenlere, saldıranlara karşı sert olmak lâzımdır. Bunlara karşı korkak olmak, câiz değildir. Korkarak kaçmak, Allahü teâlânın takdîrini değiştirmez. Ecel gelince, Azrâil aleyhisselâm, insanı nerede olursa olsun bulur. Kendini tehlikeye atmak da, câiz değildir. Tehlikeli yerde yalnız kalmak, yalnız yürümek, günahtır."

Toplam Görüntülenme: 1015

Yayın tarihi: Cuma, 30 Aralık 2016

Bunları okudunuz mu?