Muhammed bin Hanefiyye

Muhammed bin Hanefiyye, Hazret-i Ali’nin (radıyallahü anh) oğludur. Annesi Havle binti Câfer bin Kays-ı Hanefiyye olduğu için, İbn-i Hanefiyye denilir. 641 (H.21) senesinde doğdu. 700 (H.81) senesinde Medîne’de vefât etti. Kendisine “Muhammed Hanîf”, “Muhammed Hanefiyye” ve “Muhammed-ül-Ekber” de denilir.

BABASININ SANCAKTARI OLDU...
Muhammed bin Hanefiyye, Hazret-i Hasan ve hazret-i Hüseyin’den sonra, hazret-i Ali’nin oğullarının en üstünüydü. İlimde üstün derecelere sâhipti. Abdullah ibni Abbâs ile berâber, fıkıh, hadîs, tefsîr gibi ilimleri kitaplara yazdılar. Muhammed bin Hanefiyye haramlardan ve şüpheli şeylerden sakınmakta ve güzel huyları kendinde toplamakta çok üstün olup, bu hâliyle mübârek babaları hazret-i Ali’nin husûsî muhabbet ve takdirine kavuşmuştu.
Cemel ve Sıffîn Muhârebelerine karışmak istemedi ise de, babasının; “Babanın bulunduğu tarafın haklı olduğundan şüphen mi var?” sözü üzerine babasının yanında yer almış ve babasının sancağını taşımıştır. Kahramanlık ve şecâatte eşsizdi. Hazret-i Ali şehîd olduktan sonra Abdullah ibni Zübeyr ve Abdülmelik bin Mervân arasındaki hâdiselere karışmamak için Kûfe’ye hicret etti...
Muhammed bin Hanefiyye, babası hazret-i Ali’den şöyle bir hadîs-i şerîf rivâyet etti:
Resûlullah Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem); “Ümmetime şefâat edeceğim. Hattâ Rabbim; (Yâ Muhammed! Râzı mısın?) diye nidâ edecek. Ben de; ‘Evet yâ Rabbî, râzıyım’ diyeceğim” buyurdu.
Muhammed bin Hanefiyye buyurdu ki: “Bir kimse seyyidleri ve âlimleri severse, o kimse çok günahkâr bile olsa, Allahü teâlâ o kimseye pek çok ihsânlarda bulunur.”

SOHBETE KATILMAK NİMETİ...
“Kanâatkâr olup, elini ve dilini kötülükten muhâfaza edip, evinde oturan kimseye Allahü teâlâ merhâmet etsin. Allahü teâlânın sevdikleriyle görüşmek onların sohbetlerine katılmak büyük bir nîmettir. Kim bu nîmete kavuşmuş olarak ölürse, şüphesiz Allahü teâlânın ihsânlarına ve Cennet’ine kavuşur ve orada sevdikleriyle berâber olur.”
“Allahü teâlânın rızâsı için olmayan her şey boştur, mânâsızdır.”
“Kimin nefsi ıslâh olmuş ise, onun nezdinde dünyânın zerre kadar kıymeti yoktur.”
Muhammed bin Hanefiyye hazretleri vefat etmeden önce buyurdu ki:
“Allahü teâlâ, Cennet’i nefslerinize karşılık kıldı. Nefsinizi, Cennet dururken, başka şeylere satmayınız.”

 

Toplam Görüntülenme: 1301

Yayın tarihi: Pazar, 25 Temmuz 2010

Bunları okudunuz mu?