Ömer bin Abdurrahmân es-Sekkâf
Ömer bin Abdurrahmân es-Sekkâf hazretleri, Yemen’de yaşamış olan evliyanın büyüklerindendir. Doğum târihi bilinmemektedir. 1429 (H.833) senesinde Terîm denilen yerde, öğle namazının secdesinde iken vefât etti. Zenbil Kabristanına defnedildi. Fevkalade hâller sâhibi olup, çok kerâmetleri görüldü.
KÜPTEKİ PARALAR SAYILINCA!..
Ömer bin Abdurrahmân es-Sekkâf hazretleri, talebelerinden birine, içinde para olan bir küp verdi ve;
“İhtiyacınız olduğu zaman elinizi sokup alın, fakat sakın paraları saymayın. Çünkü sayılan paranın bereketi gider ve çabuk biter” buyurdu. O talebe, âilesi için kendilerine yetecek kadarını alıp, ihtiyaçlarına sarf etti. Bu durum, aylarca devâm etti. Bir gün hanımı merakla, içinde olan parayı saymaya kalktı. Birkaç gün sonra talebe gidip, küpte para kalmadığını arz ettiğinde, es-Sekkâf hazretleri buyurdu ki:
“İçindeki altınlar sayılmasaydı, daha nice seneler size yeterdi...”
Ömer bin Abdurrahmân es-Sekkâf hazretlerine bir kimse eziyet ve sıkıntı verdiğinde, mutlaka üç gün sonrasında başına musîbet gelir, cezâsını görürdü. Ancak, tövbe ettiğinde bu musîbetten kurtulurdu...
Ömer bin Ali isminde birisi, Şahar Vâlisi Abdullah bin Ahmed el-Hebî’nin zulmettiğini Ömer bin Abdurrahmân es-Sekkâf hazretlerine söyleyip, şikâyette bulundu. O da; “İbn-ül-Hebî, Şahar’dan sırtında bir gömlekle çıkacak. Bütün malı zorla elinden alınacak, yerine Yemen’den bir başkası geçecek” buyurdu. Çok geçmeden azledildi. Bir gömlekle şehirden çıkarılıp, Aden’e sürüldü.
“GELİP KENDİSİ ALSIN!”
Çöldeki köylülerden bir grup, Ömer bin Abdurrahmân es-Sekkâf hazretlerine âit bir deveyi çalıp, üzerindeki yiyecekleri de gasbettiler. Ömer bin Abdurrahmân es-Sekkâf hazretleri, onların reisine haber gönderip, deveyi üzerindeki eşyâ ile birlikte göndermesini söyledi. Reis deveyi gönderdi, fakat eşyâ ve yiyecekleri göndermedi ve “İhtiyacı varsa gelip kendisi alsın” dedi. Bunlar, o zalimin son sözleri oldu. Ömer bin Abdurrahmân es-Sekkâf hazretleri buyurdu ki:
“Yiyecekleri zorla alan o kimseyi iyi tâkib ediniz. Biz zayıf olanları değil, iyice semizleşmiş olanları keseriz. Yâni kötülüklere bulaşıp, başkalarına zararı çok olan ve artık cezâyı hak etmiş olanlara cezâ veririz. O kişi yatsı vakti öldürülür!..” Hadise, aynen buyurduğu gibi meydana geldi...
Toplam Görüntülenme: 1347
Yayın tarihi: Cumartesi, 24 Nisan 2010
Bunları okudunuz mu?
- Ayakları kuruyan Yunan askeri!
- Amasyalı Pîr İlyâs hazretleri
- Pîr Muhammed Erzincanî
- Rebî bin Haysem
- Vâiz ve fakîh Recâ bin Hayve
- İnsanlara iyi muâmele etmek, aklın yarısıdır
- Hanım evliyâ Râbia-i Adviyye
- Korku ve ümit, âhiret inancından doğar
- Her harfin kendine has manâları vardır
- Yolumuzun esası, zaruri olan ile yetinmektir