Vânî Ahmed Efendi

Ahmed Efendi, Vânî Tekkesi şeyhlerindendir. Arabacı Bâyezid Câmiinde kürsü şeyhliği yapmıştır. Lâlezâr diye de bilinen Vânî Tekkesini inşâ ettirmiştir. Fâtih Silivrikapı’da Zehgirci Kemal Mescidi yakınlarında bulunan tekkesi, günümüzde yıkılmış olup, arsası torunları tarafından odun satış yeri olarak kullanılmaktadır. 1801’de vefât edip tekkesinin yanına defnedilmiştir. 

Vânî Ahmed Efendi, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki: 

Kabir ziyareti çok sevabdır. Mevtâ, Cum’a günü kabrini ziyâret edeni tanır. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” her sene Uhud dağındaki şehîdleri ziyâret edip, (Esselâmü aleyküm bi-mâ sabertüm fe-ni’me ukbeddâr) okurdu. Hâcılar burasını perşembe, sabâh erken ziyâret edip, öğle nemâzını Mescid-i Nebî’de kılmalıdırlar. Uzak kabirleri ziyâretin mendûb olduğu buradan anlaşılmakdadır. Halîl-ür-rahmân, seyyid Ahmed-i Bedevî gibi evliyâ bunun için ziyâret edilmektedir. 

İmâm-ı Gazâlî diyor ki: Hadîs-i şerîfte, (Üç mescidden başka mescidlere ziyâret için gidilmez) buyuruldu. Çünkü, başka mescidlerin fazîletleri birbiri gibidir. Fakat, evliyânın Allahü teâlâya kurbları hep bir değildir. Ziyâret edenler, her birinden başka başka fâidelere kavuşurlar. İbni Hacer fetvâlarında “Günâh işleyenler bulunsa da, (Kurbet)leri terk etmemeli, gitmeli, bid’at işleyenler görülürse, onlara mâni olmalıdır” buyurdu. Cenâzede bulunmak da böyledir... 

Peygamberimizin “sallallahü aleyhi ve sellem” başta olmak üzere, vefat edenlerin ruhuna Kur’an-ı kerim okunarak ve hayır ve hasenat yapılarak sevabı hediye edilir. 

 

KABİR ZİYARETİNDE... 

Abdüllah ibni Ömer “radıyallahü anhümâ”, Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” için, vefâtından sonra, umre yaptı. Hâlbuki, umre yapmasını vasiyet etmemişti. Bunun gibi, İbnül-muvaffık, Cüneyd-i Bağdâdî için yetmiş hac yaptı. İbni Serrâc, Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” için, on binden fazla hatim okudu ve kurban kesti. (Fetâvâ-i hadîsiyye) sâhibi buyuruyor ki: Ümmetin hediyyeleri sebebi ile Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” derecesi yükselir. Nitekim, kendisi, (Yâ Rabbî! İlmimi artır!) diye duâ buyururdu. 

Kabir ziyâret ederken, kabir üzerinde oturmak, uyumak mekrûhtur. Mezârlıktaki yolu, kabirler üzerinde, sonradan yapılmış zanneden kimse, bu yoldan geçmez...

Toplam Görüntülenme: 1068

Yayın tarihi: Pazar, 13 Mayıs 2012

Bunları okudunuz mu?