Şâfiî Fıkıh âlimi Radıyüddîn Kazvînî
Nizâmiye Medresesinde ders...Radıyüddin Kazvini, bir müddet kendi memleketi olan Kazvin'de, sonra Bağdât'ta ders verdi. Memleketine döndükten bir müddet sonra tekrar Bağdât'a gitti. Nizâmiye Medresesinde ders vermeye başladı. Târih-ül-Hakim, Sünen-i Beyheki, Sahih-i Müslim, Müsned-i Ebi İshâk ile bunlardan başka büyük hadis kitaplarını ve bu kitaplarda bulunan hadis-i şerifleri rivâyet etti.
Radıyüddin Kazvini dini ilimleri bilmekte, hıfz etmekte, onları toplamakta, bu ilimleri neşretmekte, insanlara hatırlatmakta, öğretmekte ve o ilimleri tasnif etmekte çok yüksek dereceye sâhipti. Bütün konuşmaları âhiret ile ilgili olur, dünyâlık şeylerden bahsetmezdi. Bâzan o bir iş ile meşgûl iken, diğer tarafta başka kimseler hadis-i şerif okurlardı. İşini bitirdikten sonra, hadis-i şerif okuyanın bir yanlışı oldu ise, filân hadis-i şerifin filân yerini yanlış okudunuz buyurur, doğru şeklini söylerdi.
Bir hafta hasta yattı ve...
Radıyüddin Kazvini, her hafta üç defâ umûmi sohbet toplantısı yapar, avâm ve havâstan birçok kimse bu sohbete iştirak ederdi. Bu toplantılardan birisi Cumâ günü olurdu. 1194 (H.590) senesi Muharrem ayında bir Cumâ günü, yine mûtâd olan o toplantı yapılmıştı. Bu toplantıda, Muhammed aleyhisselâma en son nâzil olan âyet-i kerimeleri okuyup, her birini tefsir etti. "Bu âyet-i kerimeler nâzil olduktan sonra, Resûlullah efendimiz fazla yaşamadı" buyurdu ve minberden aşağıya indi, sonra hastalandı. Ertesi Cumâ günü vefât etti. Bu çok nâdir görülen hâdiselerdendir...