bir Velî Kuluma Düşmanlık Eden!
Şöyle anlatılır: "Makam sahibi birisi, bir yolculuğu sırasında Tokat yolu üzerinde konaklamıştı. Bu sırada Tokat eşrâfının ileri gelenleri, hoş geldin demek için yanına gittiler ve teşrif ettiğinden dolayı memnuniyetlerini belirttiler. Fakat o, kendini beğenmiş, gurûr ve kibir sahibi birisi idi. Ziyârete gelenlere hiç iltifâtta bulunmadı. Bir müddet sonra; "Bizi karşılaması lâzım gelenlerin hepsi sizler misiniz?" diye sordu. Onlar da; "Sâdece takvâ sahibi ve kerâmet ehli veli bir zât kaldı. O da zâten dergâhından dışarı çıkmaz" deyince, kibirli adam çok kızıp; "Hemen gidin ve zorla da olsa onu bana getirin" diye emir verdi.Orada bulunanlar, ona şöyle dediler: "Sizden önce de buraya devlet adamları geldi, ancak onlar o zatın dergâhına varıp, ellerini öptüler, ona çok hürmet ve ikramda bulundular. Size lâyık olan da, onu ziyâret edip hayır duâlarını almaktır."
Onların bu sözlerine çok kızan adam "Yarın ona lâzım olan cezayı vereyim de siz görün" dedi ve orada bulunanları kovdu. Mevlânâ Şirvâni'yi sevenler, durumu ona bildirdiler. Zarar görmemesi için, makam sahibi şahsı ziyâret etmesini istediler. O Allah adamı da onlara; "Sizler üzülmeyin. Bizim onun yanına varmamız, onun da bize gelmesi imkânsızdır" buyurdu...
ATI ONU YERE VURDU!..
Sabah olunca, Mevlânâ Abdülmecid'in cezasını vermek üzere, hizmetçileri ile beraber huysuz bir ata binip yola çıkan makam sahibi şahıs, bir müddet gittikten sonra, atı onu yere vuruverdi. Adam orada can verdi. Mevlânâ Abdülmecid'i sevenler ve ona bağlı olanlar, bu hâdiseyi ona haber verdiklerinde, o mübarek zat şu hadis-i kudsiyi okudu:
"Benim bir veli kuluma düşmanlık eden, benimle harb etmiş olur."