İbrahim Bin Usayfir
SEFERE ÇIKMAMASINI SÖYLEDİBeldenin vâlisi uzak bir yere sefere çıkacaktı. İbrâhim bin Usayfir'e gelip durumu arzetti. O da; "Selâmetle gidecek, selâmetle geleceksin" buyurdu. Vâli buradan ayrılıp, Muhaysin adlı bir zâta gidip, ona da durumunu söyledi O da korkutacak bazı şeyler söyleyip, sefere çıkmamasını tembih etti. Vâli, tekrar İbrâhim bin Usayfir'e geldi. Yine aynı cevâbı alınca, sefere çıktı. Hiçbir tehlike ile karşılaşmadan gitti ve sâlimen geri döndü.
Buyurur ki: "Kim âhireti için amel yaparsa, Allahü teâlâ onun din ve dünyâ işlerine kâfi gelir. (Allahü teâlâ, ona bütün işlerinde kâfi gelir.) Kim kalbini güzelleştirirse, Allahü teâlâ da onun dış görünüşünü güzelleştirir. (Zâhir, bâtına delâlet eder.) Allahü teâlâya karşı kulluk vazifelerini yaparken, riya, ucb ve şöhretten uzak kalırsa, Allahü teâlâ onunla insanlar arasını ıslâh eder."
"Dünyâ onu terk etmeden önce, dünyâyı terk eden kimseye ne mutlu. İçine girmeden önce, kabrini bina edene, ölümle Rabbine kavuşmadan önce Rabbini râzı edene ne mutlu."
"O GÜL SUYUNU SAKLAYIN!"
İnsanlar arasında, onlardan birisi gibi ol! Şüphesiz Allahü teâlâ, kendisini başkasından farklı ve üstün göreni sevmez.
Bir defasında Mûsâ adlı bir dostu sefere çıktı. Oradan çoluk-çocuğuna gül suyu yolladı. İbrâhim bin Usayfir, onun çocuklarına haber gönderip; "O gül suyunu saklayın, lazım olacak" buyurdu. Ardından vefât haberi geldi. Onu getirdiler ve o gül suyunu kefenine serptiler.