İlk Hristiyan Vezir

İlk Hristiyan Vezir
1860 senesinde Lübnan'da alevlenen Maruni-Dürzi çatışmasının arkasında da bu türlü oyunlar ve hesaplar vardı. Fransa Marunileri kışkırtıyor, İngiltere Dürzileri kolluyordu. Derken silahlar patladı, cinayetler işlendi ve kargaşalıklar Şam'a kadar yayıldı. Nihayet bu iki devlet, şer ittifakının diğer kolları olan Rusya, Almanya ve Avusturya'yı da kollarına takıp Osmanlı Hükûmetini Paris'te konferans masasına oturttular.Bu konferansta alınan kararlardan biri de Lübnan'ın "İmtiyazlı Sancak" durumuna getirilmesi ve Hristiyan bir mutasarrıfın idaresine bırakılmasıydı. Haziran 1861'de imzalanan protokole göre de, Vezaret rütbesi verilecek Mutasarrıf, Osmanlı Hükûmetince seçilecek ve üç yıl süreyle görevde kalacaktı. Böylece tarihimizde ilk defa bir Hristiyana Vezir payesi veriliyordu. Bab-ı Âli Lübnan'a, o sırada telgraf müdürlüğü yapan David adlı Katolik bir Ermeni'yi mutasarrıf tayin etti. David efendi, bir Ramazan günü Sadrazam Âli Paşanın konağına iftar yemeğine davet edildi. Orada velinimetlerine hulûs çakmak için, aslında Müslümanlığı pek sevdiğini söyledi. Hatta kendi dindaşlarının tepkisini çekmese, cami cami dolaşırdı(!) Riyakarlıkta fazla ileri gitmeye başlayınca, Âli Paşanın sarı taştı ve biraz sertçe, biraz aşağılayıcı, biraz tekdir edici bir ses tonuyla susturdu bu Hristiyan Vezir müsveddesini:"Bak David Efendi! Şunu bil ki, senin bugünkü itibarın ve vezaretin Hristiyanlığından dolayıdır, yoksa Müslümanlığa meylinden değil!...

İlim Giderse, Din De Dünyâ Da Gider!

Vehbi Tülek

Allah Adamlarına Karşı Gelmekten Çok Sakın!

Vehbi Tülek

Rabbinden Bizim Için Şefaat Dile

Vehbi Tülek

Duâ Ederken Nûrlar Akıp Gelir

Vehbi Tülek

Evlâdım! İt Ürür Kervan Yürür

Vehbi Tülek