silsile-i Aliyyeden Alâeddîn-i Attâr

silsile-i Aliyyeden Alâeddîn-i Attâr
Velilerin baş tâcı oldu...
Şah-ı Nakşibend hazretlerinin vefatından sonra Alâeddin-i Attâr hazretleri, zamânında kâmil velilerin baş tâcı oldu. Halktan olsun, ilim ehlinden olsun irşâd işinde pekçok kimseye doğru yolu göstermede kaynak durumuna geldi. Halkı Hakk'a götüren delillerin en önde gideni idi. Üstünlüğünden yer gök onun aşkını anlatmaya başladı. Yaşadığı asırda İslâmiyeti bütün güzelliği ile kâinâta gösterdi...
Alâeddin-i Attâr hazretleri vefâtına yakın talebelerine buyurdu ki:
"Birbirinize sığının! Her işte yolunuz, dini ölçülere bağlılık olsun! Ölçüleri yerine getirmek azminden dönmeyiniz! Sohbet mühim sünnettir. Bu sünnete riâyet edin, umûmi ve husûsi şekilde ona devâm ediniz! Eğer bu yolda sebât ve istikâmet gösterirseniz, bir ânda büyük derecelere kavuşursunuz. Hâlinizin dâimâ yükselişte olması lâzımdır..."

"Toprak da güzeldir..."
Alâeddin-i Attâr hazretleri, 1400 (H.802) senesinde, bel ağrısıyla başlayan bir hastalığa yakalandı. 2 receb perşembe günü yatağa yattı. Bu son hastalıklarında, Behâeddin-i Buhâri hazretlerinin rûhâniyeti ile hayli sohbet etti. Buyurdu ki:
"Dostlar ve azizler hep gitti. Bazıları da arkalarından gitmek üzeredir. Elbette o âlem, bu âlemden üstündür..."
Bundan sonra bir ara bahçedeki yeşilliğe gözleri takıldı. Yakınlarından biri;
"Ne güzel yeşillik" deyince;
"Toprak da güzeldir. Bu âleme hiç meylimiz olmamıştır. Dostların gelip bizi bulamayınca, gönülleri kırık dönmelerinden başka kederimiz yoktur" buyurdu.
Receb ayının yirmisine rastlayan çarşamba gecesi, son nefesinde "Lâ İlâhe illallah Muhammedün Resûlullah" diyerek vefât etti...

Gelen Belalara Sabırlı Hatta Şükredici Olmalı

Vehbi Tülek

Kişiyle Alay Etmenin Sonu Pişmanlıktır

Vehbi Tülek

İnsanlarla Uğraşmakta Hayır Ve Fayda Yoktur

Vehbi Tülek

Ey Mahmûd! Uzat Elini Seni Yukarı Çekeyim

Vehbi Tülek

Nefis, Çok Övülmesi Yüzünden Firavunlaştı

Vehbi Tülek