Abdullah Fahri Baba

Abdullah Fahri Baba

Hasan Baba vefât edince, rüyâsında Hacı Ömer Baba adında bir zâta talebe olması işâret edildi. Bunun üzerine Harput'un Köveng köyünde bulunan Nakşi ve Kâdiri şeyhi, Şeyh Hacı Ömer Baba'nın yanına gitti. Talebeliğe kabûl edilip, bir müddet yetiştirildikten sonra, irşâd, insanlara doğru yolu gösterme ile vazifelendirildi. Bundan sonra Malatya'da insanlara rehberlik etti. Kerâmetlerinden bâzıları şöyle anlatılmıştır:

Bir yaz günü sevenleri ile birlikte Hasırcı Köyündeki talebelerinin yanına gitmişti. Ziyâretten sonra Boran köyündeki tekkesine dönüp, köye yaklaştığı sırada atını üç saat kadar uzakta bulunan Hâtun Suyu tarafına çevirip, yüksek sesle orada bulunan bir talebesine seslendi:

"Cumâli Efendi seni çok göresim geldi. Hemen dergâha gel!" Sonra yoluna devâm edip dergâhına döndü. Kısa bir müddet sonra çağırdığı talebesi onun kerâmetiyle sesini işitmiş olduğundan, telaş içinde dergâha gelip; "Buyrun efendim beni istemişsiniz geldim!" dedi.

Bu mübarek zat, vefât etmeden kısa bir müddet önce bir gün zâviyesinde talebelerinin ve sevenlerinin kalabalık olduğu bir sırada uyku hâli gibi bir hâl gelip kendinden geçti. Bu hâl bir müddet devâm etti. Sonra gözlerini açıp;

"Eyvah ben ne yaptım!" dedi. "Ne yaptınız, ne oldu?" diye sorulunca;

"Sakalımdaki su damlalarına bakın" diye gösterdi. İbrâhim Efendi adında bir zât su damlalarından alıp, diline dokundurdu. Sonra derhâl ağzını temizledi ve;

"Efendim bu çok acı zehir" dedi. Bunun üzerine;

"Evet oğlum, bu bir ölüm şerbetidir. Biraz önce Sultan Abdülhamid Han ile yan yana idim. Birisi iki kâse şerbet getirdi. Abdülhamid Han ile birlikte ayağa kalktık. Sultan bana, buyurun Baba Efendi için! dedi. Önce siz buyurun Sultanım, dedim. Fakat benim almam için ısrar etti. Alıp içtim. Ey cemâat, bu şerbet sizler için acı bir zehirdir. Fakat benim için tatlı bir ölüm şerbetidir" dedi ve bir müddet sonra da vefat etti. Sultan İkinci Abdülhamid Han ise kendisinden on sene sonra 1918 senesinde vefât etmiştir...

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek

İmândan Güzel Bir Nîmet Yoktur

Vehbi Tülek