Ahmed Mürşidî Efendi
"Gelen gider, konan göçer"Sana söylenecek en tesirli söz şu olsa gerek: 'Sen bu geçici dünyâyı bâki mi sandın? Hâlbuki bunların hepsi fâni idi. Çok mal toplayanlar yarın kıyâmet gününde hepsinin hesâbını vereceklerdir. Birçok soru ve suâlden sonra malının helâl olduğu anlaşılan kimse kurtulur. Haram ise, elbette azâb ederler. Helâl malın zekâtı sorulur. Eğer hesâbı kolay verirsen kurtulursun.'
Ey bu fâni mülkün rağbetlisi olan insan! Kalbini durmadan, uzun uzun, bitmez tükenmez emellerle dolduruyorsun. Aklın varsa ihtiyâcından fazlasına heveslenme. Bu fâni âlemde kimse bâki kalmaz. Bu dünyânın değişmez âdeti şudur: "Gelen gider konan ise göçer. Çünkü yakında sen de bu dünyâdan gideceksin. Kim, bu yer benim dedi ise, sonunda o yer onu yedi."
Ahmed Mürşidi Efendi, 1760 (H.1174) senesinde Diyarbakır'da vefât etti. Şehre bir saat uzaklıktaki Ali Pınarı köyü ile şehir arasına defnedildi. Vefatından önce şöyle dua etti:
"Umut kapına geldim yâ Rabbi!"
"Yâ Rabbi! Bizi kötü huylardan koru. Bize, işlerimizi ihlâs ile yapmayı nasib eyle. Yâ Rabbi! Sen ayıplarımızı gizleyicisin, kulların günahlarını bağışlayacak da sensin. Çeşitli suçları ile Ahmed kapına geldi. Bütün sevâbı, senin vahdâniyetini, birliğini bilmesinden ibârettir. O senin sevgili Habibinin sallallahü aleyhi ve sellem ümmetindendir. Bütün gece ve gündüz isteği rahmetinle Cennet'indir. Ettiğim isyanlara pişman olarak sana sığınıp umut kapına geldim. Ey yüceler yücesi Rabbim! Sen bizi kapından ayırma... "