Allahü Teâlâ, Isrâf Edenleri Sevmez!

Allahü Teâlâ, Isrâf Edenleri Sevmez!

İbn-i Şübrime; çevresi ile devamlı iyi geçinir, onlara her işlerinde yardımcı olur ve ihtiyâçlarını karşılardı. Bir gün çok yakın arkadaşlarından birinin ihtiyâcını temin etti. Arkadaşı bu yardımın karşılığı olarak çok kıymetli bir hediye getirerek kendisine vermek istedi. İbn-i Şübrime arkadaşına: “Hediyeni almış gibi oldum. Bu getirdiğin hediyeyi geri alırsan beni çok sevindirirsin. Allahü teâlâ seni mükafatlandırsın. Güvendiğin dostlarına bir işin düştüğünde, dostun işi yapmadığı ve ona elinde bulunan bütün imkânı ile sarılmadığı zaman, sanki cenâze namazı kılar gibi abdest al ve dört tekbir getir. Sonra onu ölülerden say” dedi.

Bir dersinde buyurdu ki:

İsrâfın harâm olduğu muhakkaktır. Kalbin hastalığıdır. Kötü bir huydur. Dînimizin, hasîsliği, cimriliği, isrâftan dahâ çok kötülemesi, isrâfın cimrilik kadar kötü olmadığını göstermez. Hasîsliğin dahâ çok kötülenmesi, insanların çoğu yaratılıştan, mal biriktirmeyi sevdiği içindir. Bunun gibi, âlimlerimiz, idrârın şaraptan dahâ pis ve dahâ çok harâm olduğunu söyledikleri hâlde, dînimiz bevli, şarap kadar kötülememiş, şarap içenlere, had denilen seksen sopa vurulması emredildiği hâlde, bevl için, had emredilmemişdir. Çünkü insanlar şarap içmeye düşkün oluyor. İdrâr içmek ise, kimsenin hâtırına gelmiyor.

İsrâfın kötülüğünü göstermek için, Allahü teâlânın, (İsrâf etmeyiniz! Allahü teâlâ, isrâf edenleri sevmez) meâlindeki kelâmı yetişir. İsrâ sûresindeki âyet-i kerîmede de meâlen, (Tebzîr etme! Tebzîr edenler, şeytânların kardeşleridir) buyuruyor. Şeytânın kardeşi de, şeytân olur. Şeytân isminden dahâ kötü bir isim yoktur. İsrâfı, bundan dahâ çok kötüleyen bir şey düşünülemez. Allahü teâlâ, mallarını isrâf edenlere bir şey vermeyiniz diye emrederken, bunları en kötü bir isim ile adlandırıyor. Nisâ sûresindeki âyet-i kerîmede meâlen, (Mallarınızı sefîhlere, alçaklara vermeyiniz!) buyuruyor. Kur’ân-ı kerîmde Firavun'u kötülerken, (O, isrâf edenlerden idi) buyuruyor. Lût aleyhisselâmın kavmini de, (Belki siz, isrâf eden kavimsiniz!) diye kötülüyor.

Anne Babanın Önünden Yürümen Edepsizliktir!

Vehbi Tülek

Hocalık Ve Talebelik, Takvâ Ile Olur

Vehbi Tülek

Fakir Olan Borçluları Sıkıştırma!

Vehbi Tülek

Sen Allahü Teâlâya Nasıl Duâ Ederdin?

Vehbi Tülek

Cennetin Irmakları Firdevs’ten Çıkar

Vehbi Tülek