Antep Kahramanı Şahin Bey

Şahin Bey, esaretten dönünce vatanının işgal altında olduğunu görmüş, çoluğunu çocuğunu bırakarak tekrar dağlara düşmüş, Antep ve Kilis'teki Fransız birliklerine karşı cephe kurmuştur. O, kaputunu askerlerine giydirecek kadar şefkatli bir kumandandı. Fakat düşmana karşı yamandı. Fransız kıtalarını Kilis civarında ric'ate, geri çekilmeye mecbur etmişti. Telgraf hatlarını kesiyor, yolu tahrip ediyor, kuş uçurtmuyordu. Elli kişilik müfrezesi ile Fransız garnizonunu bozguna uğratmıştı.
Ve bir gün Kilis'ten bin kişilik top ve makineli ile mücehhez bir Fransız birliği harekete geçti. On saatlik bir yoldu. Fakat Fransızlar dört günde ancak alabildiler. Zira karşılarında Şahin Bey vardı. O Şahin Bey ki kendisine geri çekilmeyi tavsiye edenlere "Düşman buradan geçerse ben milletin içine ne yüzle dönerim. Düşman ancak benim cesedimi çiğnedikten sonra Antep'e girebilir" demişti.
"Allah'ım, vatanımı kurtar!.."
Şahin Bey gece gündüz uyumuyor, çatışma esnasında her tarafa yetişerek kendilerini vatan için feda eden silah arkadaşlarının maneviyatını yükseltmeye çalışıyordu. O, her hareketiyle örnek olmaktaydı.
Evet, gerçekten son köprü başında Şahin Bey, bir şahin gibi birkaç arkadaşı ile direniyordu. Kelimenin tam manası ile son kurşununa kadar.
Nitekim son kurşunu bitince, son sözünü söyledi:
"Allah'ım, vatanımı ve Antep'i sen kurtar!.. Alçak düşman, sen de gel beni süngüle!.."