Bana Duâ Ediniz, Size Icâbet Edeyim
Kur'ân-ı kerimde [Allahü teâlâya duâ edenlere verilecek ecirleri [karşılıkları] ve duâ etmek lâzım olduğunu ve yapılan duâların kabûl edileceğini bildiren pek çok] âyet-i kerimeler vardır. Mü'mîn sûresinin altmışıncı âyetinde meâlen: (Bana duâ ediniz, size icâbet edeyim [kabûl ederim]) buyurulmuştur. Bekara sûresinin yüzseksenaltıncı âyetinde meâlen: ([Ey Resûlüm], Kullarım sana benden sorarlarsa, Ben [ilim ve icâbetle] yakınım. Bana duâ ettikleri zaman duâlarına icâbet ederim [kabûl ederim]. Benden icâbet istesinler ve bana îman etsinler) buyurulmuştur.
Müslümanların her günkü duâsı, Fâtiha-i şerifedir ki, beş vakit namazın, her rekâtında okunur. Böylece, her gün en az, kırk kere okunur. Fâtiha-i şerife sûresinin meâl-i şerifi şudur: (Bismillâhirrahmânirrahîm: Rahmân ve rahîm olan Allahü teâlânın ism-i şerifini okuyarak başlıyorum. Hamd ve senânın en üstünü, bütün âlemleri [yaratan, bir nizâm üzere birbirine bağlayan] Allahü teâlâya mahsûstur. Allahü teâlâ, dünyada ve âhırette kullarına çok merhamet edicidir. Kıyâmet gününün mâliki [ve hâkimi] yalnız Odur. Biz, ancak sana ibâdet ederiz [Senden başka ibâdete lâyık ve müstahak olan hiçbir şey yoktur.] Ve ancak senden yardım isteriz. Bizi [Îtikatımızda, fiillerimizde ve sözlerimizde ve ahlâkımızda ifrât ve tefrît arasında orta yol olan] doğru yolda bulundur. [Dîn-i islâm ve sünnet-i enâm olan sırât-ı müstakîmde bizi sâbit eyle.] Bizi kendilerine [fadl ve ihsânın ile] nîmet verdiğin kimselerin [Peygamberlerin, Velîlerin ve Sıddîklerin] yolunda bulundur. [Hakkı kabûl etmeyip] senin gadabına uğrayanların ve sapıkların yolunda bulundurma! [Yâ Rabbî. Âmîn: Kabûl buyur Allahım!])
Bundan başka, Kur'ân-ı kerimde yüzlerce duâ vardır ki, her biri ve mânaları tefsîr kitaplarında uzun yazılıdır.