Bir Sadakat Ve Vefakârlık Örneği
İkisini de yakaladılar...Bayram Han, bir fırsatını buldu ve silâh arkadaşı Kasım Beyle kaçtı. Ancak, peşlerine düşüp yakaladılar. Askerler, aldıkları emir icabı Bayram Hanı orada hemen öldüreceklerdi. Fakat Bayram Hanla Kasım Beyi birbirinden ayırt edemiyorlardı. Biraz daha cüsseli olan Kasım Beyi Bayram Han sandılar, onu öldürmek için hazırlanmaya koyuldular.
Vaziyeti fark eden Bayram Han, arkadaşının kendi yerine öldürülmesine razı olmadı ve birlik kumandanına seslendi:
"Yanılıyorsunuz, Bayram Han o değil, benim. Onu benim yerime öldürmeyin!"
Kasım Bey haline razı görünüyordu. Hiç itiraz etmeden idam kararını kabule hazırdı. Fakat Bayram Handan böyle bir çıkış duyunca reddetti. Bayram Hanın öldürülmesini istemiyordu. Onu memleketi için daha lüzumlu ve faydalı görüyordu...
"Onu serbest bırakın!.."
Kasım Bey gayet soğukkanlı bir şekilde ileri atıldı. Eliyle Bayram Hanı göstererek "Şu sadık hizmetkârıma bakın" dedi. "Beni kurtarmak için kendisini yerime koymaya çalışıyor. Hayatını benim uğruma tehlikeye atıyor. Sizden rica ediyorum, onu serbest bırakın, gitsin. İtiraf ediyorum ki, Bayram Han benim!"
Birlik kumandanı, Kasım Beyin telaşlanmadan, sakin bir şekilde kesin olarak söylediklerine inandı ve asıl Bayram Hanı serbest bıraktı. Çok korktukları ve kısa zaman sonra tekrar karşılarına çıkacak olan büyük kumandan oradan uzaklaşırken, fedakâr Kasım Bey "Bayram Han"ın yerine idam ediliyor; bir sadakat ve vefakârlık timsali olarak tarihe geçiyordu...