Bunlar Benim Ehl-i Beytimdir

Bunlar Benim Ehl-i Beytimdir
Muhyissünne [İmâm-ı Begavi] "rahimehullahü teâlâ" (Mesâbih-i şerif)inde, Sa'd bin Ebi Vakkâs'tan "radıyallahü anh" rivâyet etmişlerdir. Sa'd "radıyallahü anh" dedi ki; meâl-i şerifi (Geliniz! Biz ve siz oğullarımızı, kadınlarımızı ve nefislerimizi çağıralım!) olan Âl-i İmrân sûresi 61. âyet-i kerimesi nâzil olduğu zaman, Resûlullah efendimiz "sallallahü aleyhi ve sellem" Ali'yi, Fâtıma'yı, Hasan'ı ve Hüseyin'i "radıyallahü anhüm" çağırdı ve (Yâ Rabbi! Bunlar benim ehl-i beytimdir) dedi.
Âişe "radıyallahü anhâ" hazretleri buyurdular ki: Resûlullah efendimizin üzerinde bir bürd-i yemâni [Yemen kumaşından bir cübbe] vardı. Kara yünden idi. O sırada hazret-i Hasan geldi. Onu kisvesinin [cübbesinin] altına aldı. Sonra hazret-i Hüseyin geldi. Onu da dâhil ettiler. Sonra hazret-i Ali geldi. Onu da dâhil ettiler. Sonra hazret-i Fâtıma'yı "radıyallahü anhüm" çağırdılar. Hazret-i Fâtıma mestûre olarak geldi. Onu da cübbesinin altına aldılar. Sonra meâl-i şerifi, (... Allahü teâlâ sizlerden ricsi, yani her kusûr ve kirleri gidermek istiyor. Ve sizi tam bir tahâret ile temizlemek istiyor...) olan, Ahzâb sûresinin 33. âyet-i kerimesini okudular.
Yine Muhyissünne İmâm-ı Begavi "rahimehullah", (Meâlimüt-tenzil)de bu âyet-i kerimenin tefsirinde nakletmiştir. Ümm-ü Seleme "radıyallahü anhâ" buyurdu ki: Bu âyet-i kerime benim evimde nâzil oldu. Resûlullah efendimiz, Fâtıma, Ali, Hasan ve Hüseyin "radıyallahü teâlâ anhüm ecma'in" hazretleri için buyurdular ki: (Bunlar benim ehl-i beytimdir!) Ümm-ü Seleme dedi ki: (Yâ Resûlallah! Ben senin ehl-i beytinden değil miyim, dedim.) Buyurdu ki: (Evet, inşâallahü teâlâ!) buyurdu. Zeyd bin Erkâm dedi ki: Ehl-i beyt o kimsedir ki, ona zekât almak haramdır. Bunlar, Resûlullah hazretlerinden sonra, Ali'nin, Ukayl'in, Cafer'in ve Abbâs'ın yakınlarıdır "radıyallahü teâlâ anhüm".
Şerh-i Mesâbihten bazısında şöyle bildirilmişdir ki, ehl-i Beyt; kendilerinin zekât alması haram olan kimseler diye bahsolunmuştur. (Müslim)in bazı rivâyetlerinde de şöyle bildirilmiştir: Onlar Hâşimidirler, Muttalibidirler, onların mevâlileri de böyledir.

İnsanlardan Bir Sıkıntı Gelirse, Affedin!

Vehbi Tülek

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek