Büyük Mutasavvıf Ahmed Et-ticânî
Parlak bir zekâya sahiptiDindâr bir âile ocağında yetişen Ahmed et-Ticâni'ye, Allahü teâlâ, parlak bir zekâ, zihin açıklığı ve din gayreti ihsân etmişti. Yedi yaşında Kur'ân-ı kerimi ezberledi. Yirmi yaşına varmadan dini ve edebi ilimleri öğrendi. Yirmi yaşına gelince ihlâsa (her şeyi Allah rızası için yapma) kavuşma yollarını öğreten tasavvufa meyletti. Bu arada, talebelere ders okutur, sorulan suallere doyurucu cevaplar verirdi. İlimde olduğu gibi ibâdetlerde, Allahü teâlânın beğendiği işleri yapmakta, O'nu anıp, hatırlamakta da pek gayretli idi. Genç yaşta yüksek hallere ulaşma nimetine kavuştu...
Ahmed et-Ticâni hazretleri Halvetiyye tarikatına göre insanları terbiye ve irşâd etti. Bu irşâd kendine mahsus olduğundan Halvetiyye'nin Ticâniyye kolu ortaya çıktı ve bu tarikatın Afrika'da İslâmiyet'in yayılmasına büyük hizmeti oldu.
Şam'a gitmekten vazgeçti!
Ahmed et-Ticâni hazretleri Fas'ta uzun müddet kaldıktan sonra çoluk çocuğu ile beraber Şam'a yerleşmeye karar vermişti. Faslılara bu haber ağır geldi. Sanki içlerinden ciğerleri sökülüyordu! Bütün hazırlıklar tamam olup sadece yola çıkmak kalmıştı. Faslılar, Ahmed et-Ticâni hazretlerinin aralarında kalması için Resûlullah efendimizin rûhâniyetinden yardım istediler!.. Peygamber efendimizin muvâfakatı ile Şam'a gitmekten vazgeçince halk çok sevindi.
Ahmed et-Ticâni hazretleri, artık 80 yaşındaydı. Bereketli ömrünün son anlarına gelmişti. Gece boyunca; "Allah Allah! Bir nûr kalbimi yaktı" sözünü tekrarladı. Sabaha yakın yanında bulunanlara dönüp; "İşte Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem halifeleri ile beraber geldi, hepiniz kalkınız" buyurdu. Birkaç kişi hâriç diğerleri çıktılar. Bir müddet sonra rûhunu teslim etti.