Celâleddîn Deşnâvî

Celâleddîn Deşnâvî

Bütün Müslümanlar Eshâb-ı kiramı çok sevmeli ve hiçbirine dil uzatmamalıdır. Çünki Allahü teala onları Kur'ân-ı keriminde methetmiştir. A'raf ve Hicr sûrelerinde meâlen, (Biz azimüşşân, onların kalblerindeki kin, hıyânet ve birbirlerine düşmanlık gibi şeyleri kökünden çıkarıp attık. Enfâl sûresinde, Cenâb-ı Hak, Resûl-i Ekremine meâlen buyuruyor ki: (Sana, Allahü teâlâ ve müminlerden sana tâbi olanlar kâfidir) ki, o vakit, Sahâbe-i kiram pek az idi. Âyet-i kerimenin mânasına iyi dikkat edilirse, Sahâbe-i kiramın büyüklüğü ve derecelerinin yüksekliği anlaşılır. Her biri din-i islâmın yayılmasında, Server-i âleme kâfi oluyorlar. Allahü teâlâ, onların ismini, kendi isminin yanına getirerek buyuruyor ki: Hakikatte ben sana yetişirim ve onlar benim kifâyetimin mazharı olur. Görünüşte onlar sana kifâyet eder. Başkasının yardımına lüzûm ve ihtiyaç kalmaz...
Fetih sûresinde, cenâb-ı Hak meâlen buyuruyor ki: (Ağaç altında sana bi'at eden, [yâni emirlerini kayıtsız şartsız yapmaya söz veren] müminlerden Allahü teâlâ râzıdır) ki, bunlar Sahâbe-i kiram idi (ve onlara Sekine, [yâni tumâninet, kalblerine kuvvet] veriyor ve sana olan sevgilerini, sıdk ve ihlâsı biliyor ve onları yakın bir fetih ve zafer ile sevaplandıracağını müjdeliyor.) Hudeybiye anlaşmasında, Sidre yâhut Sümre ağacının altında yapılan söz vermeye işarettir.
Fetih sûresinin diğer âyet-i kerimesinde, (Sana bi'at edenler) yâni seninle gazâ ve cihâdda bulunup, din-i islâmın neşrinde, kullarıma nasihat vermekte ve doğru yolu göstermekte berâber olacaklarını ahd ve vaat edenler, (Allah celle şânühû ile mübâye'a, [yâni vaat] etmiş olurlar) buyurdu. Diğer âyet-i kerimede meâlen, (Onlar Allahü teâlâyı severler. Allahü teâlâ da onları sever) buyurdu. Görülüyor ki, Sahâbe-i kiramın hepsi Allahü teâlânın muhabbetine ve mahbûbiyyetine mazhar olmuştur. Tevbe sûresinde meâlen, (Mekke-i mükerreme ehâlisinden olup, Muhâcirin denilen Sahâbe-i kiram ile, Medine-i münevvere ehâlisi olan Ensârdan ve onlara iyilikte tâbi olanlardan, Allahü teâlâ râzıdır. Onlar da Allahü teâlâdan râzıdırlar) buyuruyor.

İnsanlara Allah Için Nasîhatte Bulun

Vehbi Tülek

Şükür, Nimeti Değil, Onu Vereni Görmektir

Vehbi Tülek

Dünyâ Için, Dünyâda Kalacağın Kadar Çalış!

Vehbi Tülek

Resûlullah Efendimiz Eshâbı Ile Şakalaşırdı

Vehbi Tülek

Nil'in Suları Azalmış Ve Kıtlık Başlamıştı

Vehbi Tülek