Çelebi Hüsrev
İftirâcılar her zaman vardır!..Ancak Çelebi Hüsrev hazretlerine gösterilen bu sevgi ve yakınlık, kendisini çekemeyenlerin, hasetçilerin iftirâlarına sebep oldu. Bunlar bu mübârek zâtı her fırsatta kötülemeye ve ona olmadık sıfatlar yakıştırmaya başladılar. Nitekim bu sözler Sultan Bâyezid-i Veli hazretlerine kadar geldi. Pâdişâh kendisine söz getirenlere şöyle dedi:
-Allahü teâlânın aziz kıldığı bir zâtı, zelil etmeyi istemek, o kimsenin alçalmasına rezil ve rüsvây olmasına sebeb olur...
Bu sözler iftirâcıların suratına bir şamar gibi patladı. Artık Çelebi Hüsrev hazretleri hakkında söz söylemeye cesâret edemediler...
Kânûni Sultan Süleymân Hanın oğlu Şehzâde Bâyezid saltanat iddiâsı ile ayaklanmıştı. Kânûni, diğer oğlu Selim'i, onun üzerine gönderdi. Şehzâde Selim, kuvvetleri ile Konya'ya geldi. Orada mânâ âleminin sultanlarından Çelebi Hüsrev hazretleri ile karşılaştı. Ondaki vakar ve heybetin karşısında Şehzâde Selim'e dünyâ sultanlığının verdiği heybet bir anda yok oldu. Şeyh hazretlerine pekçok edeb ve hürmet gösterdi. Bu tavrı ile şeyhin mânevi yardımına kavuştu. Şeyh Hüsrev kendisine;
-Mânâ sultânı ile dünyâ sultânı karşısında bir tek kişi başkaldırmış ne yapabilir? diyerek onun endişesini giderdi. Böylece zafer kazanacağını müjdelemiş oldu. Ertesi gün Konya yakınında Şehzâde Selim, Şehzâde Bâyezid'i bozguna uğratıp mağlup etti (1559).
"Ona tabi olmanızı istiyorum"
Çelebi Hüsrev 1562 yılında vefât etti. Vefât etmeden önce talebelerini yanına çağırdı ve;
"Evlatlarım, artık bu fani dünyadan göçüyorum. Yerime, çok sevdiğim sırlar sâhibi, mânevi derecesi yüksek oğlum Çelebi Ferruh'u, talebelerin yetişmesi ve onların işini sevk ve idâre etmesi için halife tâyin ediyorum. Hepinizin ona tabi olmasını istiyorum" dedikten sonra vefat etti...