Cemâleddîn İshak Fakîh

Cemâleddîn İshak Fakîh

Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem) Allahü teâlânın Resûlüdür. Risâletinde, bütün fiil ve sözlerinde sâdık idi. O'nun mu'cizesi Kur'ân-ı kerim idi. İnsanları münâzaraya davet etmiş ve kendilerinden itaat istemiştir. Onlara, ne zaman Kur'ân-ı kerime benzer bir sûre getirirlerse, itaat etmeleri gerekmeyeceğini beyân buyurarak meydan okumuştur. O dili bilenler, kendilerinden ve nesillerinden itaat mükellefiyetini, mallarındaki hakları düşürmek için çalışmışlar, buna muktedir olamamışlardır. Bunu (Kur'ân-ı kerimin bir âyet-i kerimesinin de olsa benzerini) getiremeyince, onların Kur'ân-ı kerimin üstünlüğü karşısında acze düşerek bu işten yüz çevirdikleri anlaşılmaktadır. Bu husûsta, cenâb-ı Hak Ahzâb sûresinin kırkbeş ve kırkaltıncı âyet-i kerimelerinde meâlen;

"Ey Peygamber! Seni ümmetinden (tasdik edenlerle etmeyenler üzerine) bir şâhid, (mü'minlere Cenneti) bir müjdeleyici, (kâfirleri de Cehennemle) bir korkutucu gönderdik. Hem Allahın dinine ve O'na ibâdete, O'nun izniyle bir davetçi, hem de nûr saçan bir kandil olarak" buyurmaktadır.

Fetih sûresinin 29. âyet-i kerimesinde meâlen şöyle buyurulmuştur:

"Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem) Allahü teâlânın peygamberidir ve O'nunla birlikte bulunanların (yani Eshâb-ı Kirâmın) hepsi kâfirlere karşı şiddetlidirler. Fakat, birbirlerine karşı merhametli, yumuşaktırlar. Bunları çok zaman rükû'da ve secdede görürsünüz. Herkese dünyâda ve âhırette her iyiliği, üstünlüğü, Allahü teâlâdan isterler. Rıdvânı, yani Allahü teâlânın kendilerini beğenmesini de isterler. Çok secde ettikleri yüzlerinden belli olur. Onların hâlleri, şerefleri böylece Tevrat'ta ve İncil'de bildirilmiştir. İncil'de de bildirildiği gibi, onlar, ekine benzer. İnce bir filiz yerden çıkıp kalınlaştığı, yükseldiği gibi, az ve kuvvetsiz oldukları hâlde, az zamanda etrâfa yayıldılar. Her tarafı imân nûru ile doldurdular. Herkes filizin hâlini görüp, az zamanda nasıl büyüdü diyerek, şaşırdıkları gibi, hâl ve şânları dünyâya yayılıp, görenler hayret etti ve kâfirler kızdılar."

Tevekkül Eden Kimse Cömert Olur

Vehbi Tülek

Felsefecileri Kerpiçle Susturan Zat!

Vehbi Tülek

Ağlayıp Sızlamak, Derdi Belâyı Geri Çevirmez

Vehbi Tülek

Hanefî Mezhebinde Namazın Sünnetleri

Vehbi Tülek

Fakirlik Korkusu Olan Şeytana Itâat Eder

Vehbi Tülek