Dalec Bin Ahmed Hazretleri
"Nasihatlerin birincisi, Ehl-i sünnet âlimlerinin, kitâblarında bildirdiklerine göre, i'tikâdı düzeltmektir. Çünkü, Cehennemden kurtulan yalnız bu fırkadır. Allahü teâlâ, o büyük insanların çalışmalarına, bol bol mükâfât versin! İ'tikâdı düzelttikten sonra, fıkıh ilminin bildirdiği ibâdetleri yapmak, yani İslâmiyyetin emirlerini yapmak, yasak ettiklerinden kaçınmak lâzımdır. Beş vakit namâzı, üşenmeden, gevşeklik yapmadan, şartlarına ve ta'dil-i erkâna dikkat ederek, kılmalıdır. Nisâb mikdârı malı ve parası olan, zekât vermelidir. Kıymetli ömrü, lüzûmsuz mubâhlara bile harcamamalıdır. Harâm ile geçirmemek, elbette lâzımdır...Gıybet etmemelidir. Gıybet harâmdır. Gıybet, bir Müslümânın veyâ zimminin gizli bir kusûrunu, arkasından söylemektir. Nemime, yani Müslimânlar arasında söz taşımamalıdır. Bu iki günâhı işleyenlere çeşitli azâblar yapılacağı bildirilmiştir. Yalan söylemek ve iftirâ etmek de harâmdır, sakınmak lâzımdır. Bu iki fenâlık, her dinde de harâm idi. Cezâları çok ağırdır.
"FAKİRLERE MERHAMET ET!"
Müslümânların ayıplarını örtmek, gizli günâhlarını yaymamak ve kusûrlarını affetmek çok sevâbdır. Küçüklere, emri altında bulunanlara, fakirlere merhamet etmelidir. Kusûrlarını yüzlerine vurmamalıdır. Olur olmaz sebeblerle o zavallıları incitmemeli, dövmemeli ve sövmemelidir. Hiç kimsenin dinine, malına, canına, şerefine, nâmûsuna saldırmamalı, herkese ve hükümete olan borçları ödemelidir...
Herkes, kendi kusûrlarını görmeli, Allahü teâlâya karşı yaptığı kabâhatleri düşünmelidir. Allahü teâlânın, kendisine cezâ vermekte acele etmediğini, rızkını kesmediğini bilmelidir...
Allahü teâlâ hepimize se'âdet-i ebediyyeye kavuşturan şeyleri yapmak nasib eylesin! Âmin..."