Dertlilerin sığınağı Bennân el Hammâl
Bennân-ı Hammâl hazretleri, Mısır’da yaşamış olan velilerdendir. Ebu İmran-ı Kebir’in talebesidir. Cüneyd-i Bağdâdî ile sohbetleri oldu. İbrahim Havvas ile görüşürdü. Ebü’l-Hüseyn Nuri’nin hocasıdır. Birkaç defa yürüyerek hacca gitti. Kerametleri bütün Mısır’a yayıldı. Birçok kimse onun duasını almak ve derdine deva aramak için ona koştular. Bilhassa hastalar, onun mübarek nefesinden şifa bulurlardı.
“O’na ibâdet ve itâat ederler”
Bennân-ı Hammâl hazretleri buyurdu ki:
“Allahü teâlâ semâyı yedi kat yarattı. Her katta mahlûklar ve melekler yarattı. Bunlar O’na ibâdet ve itâat ederler. Birinci kat, yâni dünyâ semâsında bulunanların ibâdeti korku ve ümid üzere bulunmaktır. İkinci semâda bulunanların ibâdeti, muhabbet ve hüzün üzere bulunmaktır. Üçüncü semâda bulunanların ibâdeti, minnet ve hayâ üzere bulunmaktır. Dördüncü semâda bulunanların ibâdeti, şevk ve heybet üzere bulunmaktır. Beşinci semâda bulunanların ibâdeti, münâcaat ve iclâl, saygı üzere bulunmaktır. Altıncı semâda bulunanların ibâdeti, inâbet, tövbe ve tâzim, saygı gösterme üzere bulunmaktır. Yedinci semâda bulunanların ibâdeti ise, mürüvvet, cömertlik ve kurb, yakınlık üzere bulunmaktır.”
Tövbe iki çeşittir. Biri avâmın tövbesi, biri de seçilmişlerin tövbesidir. Avâmın tövbesi günâhlardan tövbedir. Seçilmişlerin tövbesi gafletten tövbedir. Avâm ile havâsın, seçilmişlerin tövbelerinde fark vardır. Avâm, günahlardan ve kötülüklerden tövbe eder. Havâs ise bunları zâten işlemez. Fakat onların tövbesi yanılmaktan, gaflete düşmekten ve yaptığı ibâdet ve tâatı sebebiyle kendini beğenme korkusundan tövbedir.
“Bütün günahlarımla geliyorum”
Bennân-ı Hammâl hazretleri 928 (H. 316) senesi ramazan ayında vefat etti. O sırada Kur’ân-ı kerim okuyordu. Ruhunu teslim edeceği sırada buyurdu ki:
“Allahım! Bütün günahlarımla sana geliyorum. Bütün rahmetinle bana geldiğini de yaşıyorum. Beni Resulullah efendimize bağışla!”
Toplam Görüntülenme: 1790
Yayın tarihi: Pazartesi, 09 Ekim 2006
Bunları okudunuz mu?
- “Mısır’ın fakihi” Abdullah ibni Vehb
- Fıkıh ve hadîs âlimi Mesrûk bin el-Ecdâ
- Mütevazı şair Yenişehirli Avni
- “Nurlu Dede” Ömer Rûşenî
- “İmâm Efendi” Osman Bedreddin
- Her harfin kendine has manâları vardır
- Yolumuzun esası, zaruri olan ile yetinmektir
- Her varlık, Allah'ı tesbih eder
- O gâzilerle harp etmek akıllıca bir iş değildir
- Allah adamlarında üç alâmet vardır