Düşmanının Bile Saygı Duyduğu Kahramanlar

Düşmanının Bile Saygı Duyduğu Kahramanlar
DOKUZ SERDENGEÇTİ...
Sabah kale kapısı açıldı ve dokuz Osmanlı göründü. O zamana kadar hâlâ inanamayan düşman askerleri şaşkın şaşkın bakakaldılar. Seksen bin askere karşı dokuz kişi!
Serdengeçtiler, efsane kahramanları gibi heybetle yaklaşıp, ansızın yaylarına el attılar. Kahredici bir ok yağmuru ile düşman safları birbirine karıştı. Düşman askeri, Osmanlıların mesafesine ok düşüremiyorlardı. Yanaşmak isteseler de vurulup düşüyorlardı...
Sonunda oklar bitti. Bu sefer palalarına sarılıp, kuzuyu gören kurtlar misali düşmana daldılar. Seksen bin kişilik ordu, ancak onlarla burun buruna geldiği zaman şaşkınlıktan kurtulabildi. Şimdi Osmanlı serdengeçtilerinin karşısında, toz duman içinde kümeler meydana geliyor, ama bu kümeler, birkaç saniye içinde infilak edercesine dağılıyor ve orta yerden "Allah" sadasıyla bir bahadırın önce palası, sonra kendisinin yükseldiği görülüyordu...

TEK BAŞINA BİR ORDU!
Yahya Ağa, 160 kişiyi yere sermişti. Osmanlılara sokulamayan düşman, sonunda mızraklarını fırlatmaya başlamıştı. Her yanı kan içinde, bir kolu kopmuş olarak fırtına gibi esen Yahya Ağanın vücuduna bir anda dokuz mızrak birden saplandı ve Kelime-i şehadeti söyleyerek son nefesini verdi... Diğer akıncılar da birer birer şehid düştüler...
Alman tarihçilerinin kaydettiklerine göre Avusturya ordusunun kumandanı, bu kahramanlara büyük bir cenaze merasimi tertip etti ve bütün düşman askerleri, uzun taburlar ve alaylar halinde bu şehidlerin karşısında şapka ve miğferlerini çıkararak sancakları ile saygı gösterme kadirşinaslığında bulunmuşlardı...

El Helâl Kârda, Gönül Ise Hakîkî Yârdadır

Vehbi Tülek

Gelen Belalara Sabırlı Hatta Şükredici Olmalı

Vehbi Tülek

Kişiyle Alay Etmenin Sonu Pişmanlıktır

Vehbi Tülek

İnsanlarla Uğraşmakta Hayır Ve Fayda Yoktur

Vehbi Tülek

Ey Mahmûd! Uzat Elini Seni Yukarı Çekeyim

Vehbi Tülek