Ebû Ali Müştevlî

Ebû Ali Müştevlî
NEFSİNE BİR DEFA UYAN!..
"Kalp, rûh ve nefs dışarıdan gelen kötü tesirlerden emin olunca, kalpten hikmet, nefsten hizmet ve ruhtan mükâşefe yâni gizli sırların açılması zuhur eder. Bu üç şeyden sonra da Allahü teâlânın sıfatlarının tecellilerini görme, mânevi sırlarını mütâlaa etme ve O'na âit hakikatleri anlamak nasib olur. Söylediklerinizin alâmeti nedir? denilecek olursa deriz ki; sağa sola bakmamak, Allahü teâlâyı hatırlamaya mâni olan şeylerden kaçınmaktır. Nefsine bir defâ olsun lâyık olduğundan fazla kıymet vererek bakan kimse, kâinâttaki eşyânın hiçbirine ibret nazarıyla bakamaz."
"Yükselen ancak tevâzû ile yükselir, alçalan da ancak kibirle alçalır."
Bir sohbetinde; "Muhabbetin alâmeti muvâfakat, yâni emredilene uyup, peki demektir. Sevgi, kendini büsbütün sevgiliye hibe ettiğin için sana senden hiçbir şeyin kalmamasıdır" buyurdu.
Sohbet edilecek ve berâber bulunulacak kimseyle alâkalı olarak; "Ehil olmayan bir kimse ile oturmak; insanı, dar bir zindanda olmaktan daha çok sıkar" buyurdu.
"Affa, mağfirete, müsâmahaya kavuşurum diyerek, günahlardan tövbe etmeyi terk etmek, o günahı işlemekten daha beterdir."
"Tefekkür nedir?" diye soran birisine ise; "Tefekkür dört türlü olur: Allahü teâlânın mahlûklarındaki güzel sanatları, faydaları düşünmek, O'na inanmaya ve sevmeye sebeb olur. O'nun vadettiği sevapları düşünmek, ibâdet yapmaya sebeb olur. O'nun haber verdiği azapları düşünmek, O'ndan korkmaya, kimseye kötülük yapmamaya sebeb olur. O'nun nimetlerine, ihsânlarına karşılık, nefsine uyarak günah işlediğini, gaflet içinde yaşadığını düşünmek, Allah'tan hayâ etmeye, utanmaya sebeb olur" diye cevap verdi.

"SABRETMEYENDE RIZÂ YOKTUR"
Sabır husûsunda buyurdu ki: "Sıkıntılara sabretmeyen kimsede rızâ yoktur. Nimetlere
şükretmeyen kimsede kemâl yoktur. Allahü teâlâya yemin ederim ki, ârifler, Allahü teâlâya muhabbet, O'nun takdirine rızâ ve O'nun nimetlerine şükür ederek vâsıl olmuşlardır."
Ebû Ali Müştevli hazretleri vefatına yakın günlerde buyurdu ki:
"Dünyâyı kazanmakta nefsler için zillet, âhireti kazanmakta ise nefsler için izzet vardır. Acaba niçin insanlar, bâki olan âhireti istemekteki izzetin yerine, fâni olan dünyâyı isteyerek zilleti seçerler?"

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek

İmândan Güzel Bir Nîmet Yoktur

Vehbi Tülek

Günah Işlemek, Ölümü Unutmanın Alâmetidir

Vehbi Tülek

Ahiret Yolculuğundan Gâfil Olan Zavallıdır!

Vehbi Tülek

İnsanla Hayvan Arasını Ayıran Fark Edeptir!

Vehbi Tülek