Ebû Bekr Bin İyâş
"İnsana bu yeter!.."Bir gün de sohbetinde buyurdu ki:
"Sükûtun en küçük faydası, sıkıntı ve belâlardan kurtarmasıdır. İyilik olarak, insana bu yeter. Fazla ve lüzumsuz konuşmanın en küçük zararı, şöhrettir. Belâ olarak da şöhret insana yeterlidir..."
Yine buyurdu ki:
"Gençliğimde biri bana, dünyâya köle olmaktan kendini kurtar, âhirete yönel, dedi. Ben de ömrüm boyunca öyle yaptım."
Dünyaya düşkün olan kimseyi de şöyle izah etti:
"Dünyâ sevgisini kalbine dolduran kişinin bir dirhem dünyâlığı kaybolunca gündüzü kararır."
"Eski elbise gibi oldum..."
Ebû Bekr bin İyâş hazretleri bir gün ağlayarak, şu beyiti okudu:
"Yaşım sekseni aştı, artık neyi arzu edeyim, neyi bekleyeyim/Seneler, peşi peşine gelip geçti, beni yıprattı ve eskitti/Kemiklerimi inceltip, gözlerimi küçülttü/Zayıflıktan eski bir elbise gibi oldum..."
Çevresindekilere hep şunu söylerdi: "80 senedir Kur'ân-ı kerim okumaktayım. Hasta olduğum zaman dahi hiçbir gece yoktur ki, o gece Kur'ânı kerim okumamış olayım..."
"Üzülme yavrucuğum"
Bu mübarek zat, vefatı sırasında yanında ağlayan oğlu İbrahim'e buyurdu ki:
"Yavrucuğum, bütün ömrümü Kur'ân-ı kerim okumakla geçirdim. Üzülme, Allahü teâlâ benim için, böyle bir ömrü boşa çıkarmayacak, onun karşılığını verecek. Baban, bildiğin gibi hayatı boyunca kötülüklerden ve günahtan uzak kalmağa çalışmıştır..."
Bu sözlerden sonra ruhunu teslim etti...