Ebû Bekr­-i Şiblînin ­son Ne­fes Kor­ku­su!

Ebû Bekr­-i Şiblînin ­son Ne­fes Kor­ku­su!
DÜN­YA VE ÂHİ­RET SER­MA­YE­Sİ
"Dün­ya­da­ki ser­mâ­ye­ni­ze çok dik­kat edin ve bi­lin ki ahi­ret­te­ki ser­mâ­ye­niz de bu ola­cak­tır."
"Zühd; kal­bi mal ye­ri­ne, onu ya­ra­ta­nı­na dön­dür­mek­tir."
"Kim Al­la­hü te­âlâ­yı bi­lir­se, gam ve ke­der için­de ol­maz."
"Es­hâb-ı ki­ra­ma hür­met et­me­yen kim­se, Mu­ham­med aley­his­se­lâ­ma imân et­miş ol­maz."
"Şü­kür, ni­me­ti de­ğil, ni­me­ti ve­re­ni gör­mek­tir."
"Sev­gi; zevk­te şaş­kın­lık, say­gı­da ise hay­ran­lık­tır."
"Al­la­hü teâ­lâ, Dâ­vûd aley­his­se­lâ­ma va­hiy gön­der­di ve 'Ey Dâ­vûd! Zik­rim zik­re­den­le­rin, Cen­ne­tim iba­det eden­le­rin, kâ­fi ol­mak­lı­ğım te­vek­kül eden­le­rin, ni­me­ti­min ço­ğal­ma­sı şü­kür eden­le­rin, rah­me­tim iyi iş­ler ya­pan­la­rın, ün­si­ye­tim müş­tak­la­rın ve ben, mu­hib­le­ri­me mah­sû­sum' bu­yur­du."
"Afi­yet; di­nin bid'at­ten, ame­lin afet­ten, nef­sin şeh­vet­ten, kal­bin ku­run­tu­dan kur­tul­ma­sı de­mek­tir."
"Mu­hab­bet da­va­sın­da bu­lu­nup da baş­ka­sı ile meş­gûl olan, dost ile alay et­miş olur! Mu­hab­bet ma­ka­mın­da iş ora­ya va­rır ki, ken­din­den bi­le ha­be­ri az olur ve Hak ile be­kâ­ya ka­vu­şur. Zi­râ, O'ndan baş­ka­sı­nın mu­hab­be­ti kalb­de olur­sa, tev­hid ve mu­hab­bet sır­rı gö­nül tah­ta­sı­na ya­zıl­maz."
"Hür­ri­yet, kal­bin hür ol­ma­sın­dan baş­ka bir şey de­ğil­dir."

CEN­NET­LİK VE CE­HEN­NEM­LİK!..
"Ce­hen­nem­lik ol­ma­nın ala­me­ti; Al­la­hü te­âlâ­nın rı­zâ­sı için bir fa­ki­re bir par­ça ek­mek ver­me­mek. Fa­kat nef­sin is­tek­le­ri­ni tat­min et­mek için, bir zi­yâ­fe­te yüz al­tın har­ca­mak­tır. Cen­net­lik ol­ma­nın alâ­me­ti ise bu­nun tam ter­si­dir."
"Ta­sav­vuf; tam ola­rak beş du­yu or­ga­nı­nı gü­nah­lar­dan ko­ru­mak, her ne­fes ve­riş ve alı­şın­da gü­nah iş­le­me­me­ye dik­kat et­mek­tir."
Bir gün, Ebû Bekr-i Şib­li de­vam­lı "Al­lah, Al­lah!" di­yor­du. O sı­ra­da bir genç "Ni­çin Lâ ilâ­he il­lal­lah de­mi­yor­sun?" di­ye sor­du. Bu­nun üze­ri­ne Şib­li haz­ret­le­ri de­rin bir ah çe­ke­rek, "(Lâ ila­he) der de (il­lal­lah) di­ye­me­den ve­fât ede­rim di­ye kor­ku­yo­rum" de­di. Bu söz­ler gen­ce çok te­sir et­ti ve ora­da bir "ah" çe­ke­rek ve­fât et­ti...

El Helâl Kârda, Gönül Ise Hakîkî Yârdadır

Vehbi Tülek

Gelen Belalara Sabırlı Hatta Şükredici Olmalı

Vehbi Tülek

Kişiyle Alay Etmenin Sonu Pişmanlıktır

Vehbi Tülek

İnsanlarla Uğraşmakta Hayır Ve Fayda Yoktur

Vehbi Tülek

Ey Mahmûd! Uzat Elini Seni Yukarı Çekeyim

Vehbi Tülek