"encümen-i Bîzebân"
Ulema, bu teklifi görünce biraz üzüldüler. Çünki ölen üyenin yerine başka birini almışlardı. Yeni bir üye için yer yoktu. Cemiyet başkanı, bir bardağı tamamen suyla doldurduktan sonra Molla Cami'ye gönderdi. Molla Cami hazretleri durumu anladı. Bir damla daha olsa bardak taşacaktı. Bunun üzerine o da hemen oracıktaki bir gül dalından küçük bir yaprak koparıp, nazikçe suyun üstüne koyuverdi. Bardak taşmamıştı. Bunu içeri gönderdi. C emiyettekiler bu kibar cevabın manasını anlamışlardı: Zarif insanların yeri başkaydı.Üyeler, bu kıymetli zâtı da aralarına almaya karar verdiler. Başkan listeye Molla Cami'nin adını ekledi. Otuz sayısının önüne bir sıfır koyarak, 300 yazdı. Bununla Molla Cami sayesinde, cemiyetin değerinin on misli arttığını belirtiyordu.
Listenin son şekli Molla Cami'ye gelince, meseleyi anladı. Ancak sayının büyük gösterilmesinden hoşlanmadı. Sağdaki bir sıfırı silerek, otuz sayısının soluna koydu. Yani 030 yazdı. Alçak gönüllü Molla Cami, böylece kendisini solda sıfır sayıyor, bardağı taşırmadığı gibi, o cemiyetin yapısını da etkilemeyeceğini söylemek istiyordu. Diğer üyeler bunu görünce, saygı ve hayranlıkları bir kat daha artmış olarak "Encümen-i Bizebân" yeni üyesine "Hoşgeldiniz" dediler.