Eshâbım, Sizin En Hayırlınızdır
Resûlullahın "sallallahü aleyhi ve sellem" Eshâbının "rıdvânullahi teâlâ aleyhim ecma'in" ve Ehl-i beytinin "rahmetullahi teâlâ aleyhim ecmain", diğer ümmetlerden üstün ve faziletli olduklarına itikâd etmek dini bir vecibe ve İslâm akâidindendir. Selef-i sâlihinin onlar hakkında naklettikleri hadis-i şeriflere ve menkıbelerine itimat ederiz. Doğru olduğuna inanırız. Onlar Resûlullahın sohbetiyle ve dinin yayılmasında, Resûlullaha yardımcı olmakla şereflenmiş seçilmiş kimselerdir. Onların üstünlükleri Kur'ân-ı kerimde bildirilmiştir.
Allahü teâlâ [Fetih sûresi 18. âyetinde meâlen] (Ağaç altında sana söz veren müminlerden Allahü teâlâ elbette râzıdır.)
[Fetih sûresi 29. âyetinde meâlen] (Muhammed "aleyhisselâm" Allahın Resûlüdür. Onun yanında bulunanlar (Eshâb-ı kirâm) kâfirlere karşı çok şiddetli, kendi aralarında gâyet merhametlidirler. Onları rükû ve secde ederken (namâz kılarken) görürsün. Allahtan lütuf ve rızâ isterler...)
[Tevbe sûresi 100. âyetinde meâlen] (İyilik yarışında önceliği kazanan muhâcirler ve ensâr ve onlara güzelce uyanlardan Allah râzı olmuştur. Onlar da Allahtan râzıdırlar...) buyurmuştur.
Resûlullah efendimiz buyurdu ki: "Yıldızlar gök ehli için sığınaktır. Ben Eshâbım için sığınağım. Eshâbım da ümmetim için sığınaktır. Hangisine uyarsanız, hidâyete kavuşursunuz. Eshâbıma dil uzatmayınız! Ümmetimden herhangi biri, Uhud Dağı kadar altın sadaka verse, Eshâbımın bir müd arpa sadakasına verilen sevâba kavuşamaz."
"Beni gören veyâ beni görenleri gören Müslümânı Cehennem ateşi yakmaz."
"Beni görenlere ne mutlu ve Eshâbımı sevenlere ne mutlu, çünkü sizin en hayırlınızdır."
Eshâb-ı kirâmın kalbleri Allahü teâlâya kavuşmuş ve Onda fâni olmuşlardır. Konuştukları zamân hakkı söylerler. Hükmettikleri zamân adâletle hükmederler. Allahü teâlâ [A'râf sûresi 181. âyetinde meâlen] (Yarattıklarımızdan bir ümmet vardır ki, hakkı gösterirler ve onunla hükmederler) buyurdu.