“Akıllarınızı mütâlâa ile durulayın, işlerinizin halli için istişâreye başvurun.”
“Kim tevâzu gösterirse, Allahü teâlâ onu yükseltir.”
“Hac eden, sonra kabrimi ziyâret eden, beni sağ iken ziyâret etmiş gibi olur.”
“Eshâbımın ve akrabâmın ve bana yardım eden, gösterdiğim yolda gidenlerin sevgisinde benim hakkımı koruyunuz! Onları sevmek sûretiyle benim Peygamberlik hakkımı koruyanları, Allahü teâlâ, dünyada ve âhırette belâlardan, zararlardan korur. Benim Peygamberlik hakkımı düşünmeyerek, onları incitenleri, Allahü teâlâ sevmez. Allahü teâlânın sevmediği kimselere azap etmesi pek yakındır.”
“Kıyâmet günü, önce Âdem ile, sonra Mûsâ ile ve sonra Muhammed aleyhimüsselâm ile istigâse (şefaat dileme, yardım isteme) ederler.”
“Biliniz ki, sizden bir kimse yoktur ki, ona vârisinin malı, kendisinin malından daha sevimli olmasın. Senin malın, takdim ettiğin, yanî hayatta iken meşrû sûrette sarf ettiğindir. Vârisinin malı da, sonraya bıraktığındır.”
“Bana iftira etmeyiniz. Çünkü kim bana iftira ederse, Cehenneme girer.”
“Îsâ bin Meryem (aleyhisselâm) gökten iner. Müminlerin emîri, hazret-i Îsâ'ya gel bize imâm ol, der. Hazret-i Îsâ buyurur, sizin bazınız bazınız üzerine emîrsiniz.” Denildi ki: “Yâ Resûlallah, niçin o zamânda Allahü teâlâ Müslümânlar üzerine emîri kendilerinden yapar?” Buyurdular ki: “Bu ümmetin emîrlerini kendilerinden kılmak, bu ümmete ikrâmdır ve şânlarının büyüklüğündendir.”
"Tüccârın, pazarcıların çoğu fâcirdir!” Sebebini sorduklarında, “Alışverişleri helâl olmaz. Çünki, çok yemîn ederek günâha girerler ve yalan söylerler” buyurdu.
“Bir kimse Allahü teâlânın emrettiği yerlere dağ kadar altın harcasa isrâf olmaz. Bir dirhem gümüşü veya bir avuç buğdayı haram olan yere vermek isrâf olur.”
“Asıl sabır, musibetin geldiği ilk anda yapılan sabırdır.”
“Cehenneme girmesi lâzım gelen yetmiş bin günahkâr Müslüman, Osman’ın şefaati ile, sualsiz, hesapsız Cennete girecektir.”