Bir mescide vakf veya hediye edilen mumun yarıdan azı kalsa, imamın, müezzinin alıp evine götürmesi âdet olan yerlerde almaları câiz olur. Tarladan alacağı mahsûlün belli kısmını Ömer'e vereceğini vadedince, vermesi lâzım olmaz. Verirse, iyi olur. Yabancı kadınla bir yerde yalnız kalmaya (Halvet) denir ki, haramdır. Fakat, borçlusu kadın kaçarsa, arkasından evine girip, borcunu almak, ihtiyâr kadınla kalmak ve aralarında perde olunca kalmak câiz olur.
Erkeğin, nikâh ile alması ebedî haram olan kadınların, meselâ zevcesinin annesinin ve büyük annelerinin ve kendi halasının, teyzesinin ve anası, babası halalarının, teyzelerinin başlarına, kollarına ve bacaklarına şehvetsiz bakması câizdir. Süt ile akrabâ da, neseb ile akrabâ gibidir. [Âhıret kardeşi böyle, akrabâ değildir.]
Çalgı ve oyun âletlerini satmak, satın almak ve bunları ve çalgıcı, şarkıcı insanları ve zinâ eden kadını kira ile tutmak câiz değildir. Evliyânın kabirlerine örtü, sarık koymak, üzerlerine türbe yapmak, câhilleri, gâfilleri edebli, terbiyeli yapacağı için câizdir. Onların mübârek ruhları, kabirlerinde hazır olurlar. Burada edebli, terbiyeli bulunanlar, ruhlarından feyiz, bereket alırlar. [Sanduka, türbe yapmak, örtü, sarık koymak, ölüler için değildir. Dirilerin edebli olarak feyiz almaları, faydalanmaları içindir. Görülüyor ki, bunlar, ölü için değil, diriler için yapılmaktadır.] Dirilerin yaptığı duâların ölülere fayda vereceğini, âlimler söz birliği ile bildirmişlerdir.
Kur'an-ı kerim okuyup da sevabını ölülerin ruhlarına gönderince, onlara fayda vereceğini üç mezhebin âlimleri bildirmiştir.