Eyvâh, Dünyâya Daldım âhiretimi Harap Ettim!
Altmış yaşındaki bir kimse nefsini hesâba çekmişti. Bunu gün olarak hesapladı yirmi bir bin beş yüz gün çıktı. Bu gün sayısını görünce feryad etti. Düşüp bayıldı. Ayılınca âh yazık bana Rabbime gideceğim. Eğer her gün bir günah işlemiş olsam bu hesâba sığmaz günahlarla hâlim nice olur? dedi. Sonra eyvâh, dünyâya daldım! Âhiretimi harap ettim! Çok ihsân edici Rabbime karşı, isyânkâr oldum. Sonra da harâbe gibi olan bu dünyâdan saâdet yeri olan âhirete gitmekten kaçınıyorum. Kıyâmette hesap günü amelsiz, sevapsız bir hâlde nasıl hesap vereceğim! dedi."
Diğer sohbetlerinde de buyurdu ki: "Bir müminin kalbini hoş tutmak, bana nâfile hac yapmaktan iyi gelir."
"Sükût, Allahü teâlânın huzûrunda olma edeplerinden bir edeptir. Allahü teâlâ, Kur'ân-ı kerimde meâlen; (Kur'ân-ı kerim okunduğu zaman onu dinleyiniz ve susunuz ki rahmete nâil olasınız, kavuşasınız.) (A'râf sûresi: 204) buyurmuştur."
"Allahü teâlâ, cinlerin, Resûlullah efendimizin huzûrundaki hâlini haber verirken de; meâlen (Cinler hazret-i Peygamberin huzûruna gelince, birbirlerine; 'Susun' dediler.) (Ahkâf sûresi: 29) buyurmuştur."
"Vakit, içinde bulunduğun hâldir. Eğer sen dünyâda isen (yâni zihnin ve kalbin dünyevi düşüncelerle dolu ise) vaktin dünyâdır. Eğer âhirette isen vaktin âhirettir. Eğer neşeliysen vaktin neşedir. Hüzünlüysen, vaktin hüzündür."
"Kalbini dünyâya bağlama. Dünyevi alâkaları kökünden sök ki üzerine serçe konmasın. Zirâ böyle ağaçta şeytanın yuvası bulundukça, iblisin kuşları gelip oraya konarlar."
"Yâ Rabbi! Biz amel defterimizi günahla siyah ettik. Sen, saç ve sakalımızı günlerle beyaz ettin. Ey beyazın ve siyahın yaratıcısı olan Allah'ım! Lütfun ve fadlınla günahlarımızı affeyle!"
"Cehennem korkusu veya Cennet arzusu ile tövbe etmek mümkün değildir. Allahü teâlâ, Bekara sûresi 222. âyet-i kerimesinde meâlen; (Muhakkak ki Allahü teâlâ tövbe edenleri sever) buyuruyor. Burada bildirilen sevgiye kavuşmak için, tövbe etmelidir."
"Bir kimse kendini, hocasının kapısında süpürge yapamazsa, hakiki âşık değildir."
"Yakinin en faydalısı, Hak teâlâyı büyük görmek, O'ndan başkasını küçük görmek, korku ve ümidi kalbinde bir arada tutmaktır."