Fıkıh âlimi Arabî Feştâlî
Kerâmetler sâhibi bir zat...Arabi Feştâli hazretleri yüksek ilim, güzel ahlâk ve kerâmet sâhibi idi. Gizli hallerini ve kerâmetlerini kimseye bildirmek istemezdi. Bir gün bir cemâatle otururken buyurdu ki;
-Siz keşf sâhibi olmayı çok büyüklük mü zannediyorsunuz. Eğer bundan şüphe ediyorsanız bana bakınız. Beni ve hallerimi biliyorsunuz. Benim veli olmadığımı da biliyorsunuz. Topluluk da;
-Evet biz seni ve senin veli olmadığını biliyoruz, dediler.
Arabi Feştâli orada bulunanlardan birine göz işâretiyle;
-Sen filân zamanda şöyle şöyle yapmak istemiyor musun? buyurdu. O kimse;
-Evet o işi yapmak istiyorum" dedi. Ona cevâben;
-Keşf sâhibi olmanın büyük bir iş olmadığını anladın mı? buyurdu...
Vebâ salgınında hastalandı...
Arabi Feştâli, yeğeninin Abdülaziz ismindeki çocuğunun doğumunu görmeyi çok isterdi. Fakat, meydana gelen bir vebâ salgınında hastalandı. Vefât edeceği sırada talebesi Ebû Mes'ûd'a haber gönderip yanına getirtti. Ebû Mesûd'a buyurdu ki;
-Zevcen nerededir? Onu da benim yanıma getir!
Ebû Mesûd zevcesiyle birlikte Arabi Feştâli'nin yanına geldi. İkisine birden hitâb ederek ve yanındaki emânetlere işâret ederek;
-Bunlar, Allahü teâlânın size emânetidir. Sizin Abdülaziz isminde bir oğlunuz dünyâya geldiği zaman bu emânetleri ona veriniz! buyurdu. Bir sarık, bir nalin, bir de kitab emânet bıraktı. Bu emânetleri yeğeni aldıktan sonra, helalleşti ve 1679 (H.1090)'da vefât etti.