Fıkıh Ve Kıraat âlimi İbrahim Makdisi

Fıkıh Ve Kıraat âlimi İbrahim Makdisi
O kadar talebesi vardı ki...
Bu mübarek zat, talebelerinin çokluğundan, onlarla ilgilenmekten fırsat bulup da eser yazamadı. Çok ibadet eder, haram ve şüphelilerden çok sakınırdı...
Kendisine "mürid kime denir?" denildi. Buyurdu ki: "Mürid, meşakkat ve sıkıntılara katlanan mütehammil, sabırlı kimsedir. Murâd ise, taşınan kimsedir."
Yine buyurdu ki: "Sükût, Allahü teâlânın huzûrunda olma edeplerinden bir edeptir. Allahü teâlâ, Kur'ân-ı kerimde meâlen; "Kur'ân-ı kerim okunduğu zaman onu dinleyiniz ve susunuz ki rahmete nâil olasınız, kavuşasınız." (A'râf sûresi: 204) buyurmuştur."
Allahü teâlâ, cinlerin, Resûlullah efendimizin huzûrundaki hâlini haber verirken de; meâlen "Cinler Peygamberin (aleyhisselam) huzûruna gelince, birbirlerine; 'Susun' dediler." (Ahkâf sûresi: 29) buyurmuştur.

"Sen neyin esiri isen!.."
Bir gün de nasihat isteyen birisine şöyle buyurdu: "Sen neyin, kimin esiri ve mülküysen onun kulusun. Eğer nefsinin esiri ve mülkü isen nefsinin kulusun. Eğer dünyânın esiriysen, dünyânın kulusun ve kölesisin!"
İbrahim Makdisi hazretleri, 1218 (H.614) senesi Zilka'de ayının 17'sine rastlayan Çarşamba günü, talebelerine ders okuttuğu camide akşam namazını kıldırdıktan sonra evine geldi. O gün oruçluydu. Az bir şey ile iftar etti. Sonra kıbleye döndü ve;
"Yâ Hayyü, Yâ Kayyum! Allahım! Senden başka ilah yoktur. Senden yardım ve imdad istiyorum. Bana yardım eyle ve rahmet et!" dedikten sonra Kelime-i şehadeti söyleyerek ruhunu teslim etti...

Gelen Belalara Sabırlı Hatta Şükredici Olmalı

Vehbi Tülek

Kişiyle Alay Etmenin Sonu Pişmanlıktır

Vehbi Tülek

İnsanlarla Uğraşmakta Hayır Ve Fayda Yoktur

Vehbi Tülek

Ey Mahmûd! Uzat Elini Seni Yukarı Çekeyim

Vehbi Tülek

Nefis, Çok Övülmesi Yüzünden Firavunlaştı

Vehbi Tülek