"fakir Babası" Bir Gönül Sultanı

"fakir Babası" Bir Gönül Sultanı
Küçük yaşta, yüksek babası Abdülkuddûs hazretlerinin feyzlerinden istifâde etti. Sayısız kerâmetleri görüldü. Daha yürümeye başladığı zamanlarda, elinin hareketiyle elbisesinin kollarında bir arslan görünüp kaybolurdu. Talebesi olmakla şereflendiği hocalarından ve yüksek babasından kısa zamanda çok şey öğrendi. Zamânın ilim ve hâl sâhipleri, onun büyüklüğünü kabûl ve tasdîk ederler, hizmetinde bulunmayı şeref sayarlardı. Huzûruna gelenler, heybetinden bir tek söz söyleyemeyip, başları önünde, geldikleri gibi giderlerdi. Allah dostları ile sohbet etmekten çok hoşlanır, sık sık ziyâfetler vererek fakirlerin gönlünü alır, insanları sohbetleri ile şereflendirirdi. Dört oğlunun dördü de babalarına talebe olup, yüksek derecelere kavuştular... Bir gün zamânın Delhi Sultânı İskender bin Behlül Lodî, vezîri Meyân Behûde bin Havas Han ve Melik Muhammed Misvânî'yi yanına aldı. Üçü bir olup, kerâmet ve hâllerini duyup da ziyâretle şereflenemedikleri Hâce Abdülkebîr Evliyâ'ya gitmeye niyet ettiler. İçlerinde de bir şüphe vardı. Aralarında konuşup; "Her birimiz değişik bir şey arzu edelim. Bizim arzularımızı bilip de ikrâm ederse, onun büyüklüğü âşikârdır" dediler... Yolculuktan sonra bir gün gece yarısı yüksek huzurlarına kavuştular. Hâce Abdülkebîr Evliyâ, misâfirlerine yemek ikrâm etti. Sultan İskender'in önüne ceylan eti, Vezîr Meyân Behûde'nin önüne yahni, Melik Muhammed Misvânî'nin önüne de tatlı koydu. Hepsinin de yeni pişmiş olduğu gözüküyordu. Herkesin önüne arzu ettiği yemekler gelmiş, hepsinin şaşkınlıktan ağızları açık kalmıştı... Onların bu hâlini gören Hâce Abdülkebîr Evliyâ; "Dostlar, hayrete ne hâcet var? Allahü teâlâya tevekkül edip oturan fakir bir kulcağızını O, halka karşı aslâ mahcûb etmez" buyurdu. Misâfirler yemeklerini yediler. Bu zamâna kadar gelip hizmetinde bulunamadıkları için çok üzülüp, özürler dilediler. Sultan, o mübârek zâta ricâ edip yalvararak, iki köyü hizmetlerine vakfetti. Vezîr de bir köy bağışladı. Melik Muhammed ise, biricik kızını Abdülkebîr Evliyâ hazretlerinin nikâhıyla şereflendirdi.

Paltonu Bırak, Inşallah Yarına Hazırlarım

Vehbi Tülek

Dünyâdan Çıkmadan Önce, Sevgisini Kalbinden Çıkar!

Vehbi Tülek

Allahü Teâlâyı Anmak, Kalbe, Ruha Hayat Verir

Vehbi Tülek

Ahirete Eli Boş Gitmemek Için

Vehbi Tülek

Kibir, Başkalarını Küçük Görmeye Sebep Olur

Vehbi Tülek