Feyz-i Ilâhîye Kavuşanlar

Feyz-i Ilâhîye Kavuşanlar
Bir mezar ziyaret edilince, kabirdekinin rûhu, gelenin rûhuna, ayna gibi akseder. Gelenin rûhu, daha üstün ise, kalbi sıkılır, rahatsız olur, zarar eder. Bunun için, İslamiyetin başlangıcında, kabir ziyareti yasak edilmişti. Sonradan, Müslümanlar da ölünce, bunları ziyârete müsaade olundu. (Kabrimi ziyâret eden, beni diri iken ziyaret etmiş gibi olur) hadisi, Hücre-i saadeti ziyaret ederek faydalanmayı emir buyurmaktadır. Onu diri iken ziyaret eden, çok faydalanarak ayrılırdı. Mübârek kabrini ziyaret edenlerin de, böyle ayrılacaklarını, bu hadis-i şerif bildiriyor.
İslâm âlimlerinin büyüklerinden Abdülkâdir-i Geylâni, Muhyiddin-i Arabi, Takıyyüddin-i Ali Sübki, "rahimehümullah", evliyânın kabirlerini ziyâret edip, onlara tevessül ederek, Allahü teâlâdan af ve merhamet istemenin câiz olduğunu vesikalarla ispat etmişlerdir. Evliyânın "rahmetullahi teâlâ aleyhim ecmain" mezarlarını ziyâret eden, kabirdeki zâtın büyüklüğünü ne kadar anlamış ise ve o veliye ne düşünce ile teveccüh etmiş, yani kalbini ona bağlamış ise, ondan o kadar feyiz alabilir. Kabir ziyâretinin faydası çok olmakla berâber, evliyânın rûhlarına teveccüh edebilen kimse için, uzaklık zarar vermez. Bahâeddin-i Buhâri, Hak teâlâya teveccüh edebilenlerin doğruca O'na teveccüh etmelerini emir buyururdu. Evliyânın kabirlerini ziyâret, Hak teâlâya teveccüh için olmalıdır. O velinin rûhunu, Hakka tam teveccüh edebilmek için vesile yapmalıdır. İnsanlara tevâzû ederken, Hakka teveccüh etmek lâzımdır. Çünkü insanlara tevâzu, Allah için olursa, makbul olur. Doğrudan doğruya Allahü teâlâya teveccüh ederek, her an nâzil olan feyz-i ilâhiden nasip alabilmek için, kalbin gafletten uyanık, dünyâ düşüncelerinden âri olması lâzımdır. Böyle olmayan ve kâfirlik, bid'at ve günah zulmetleri ile kararmış olan kalpler, Allahü teâlâya teveccüh edemez. Feyz-i ilâhiye kavuşamaz. Bunların, (Lâyese'uni...) hadis-i şerifine uyarak, Allahü teâlânın feyizlerine kavuşmuş olan kâmil ve mükemmil, yani Resûlullahın vârisi olan hakiki rehber bularak, yanında edeple oturmaları, onun kalbine gelen ilâhi feyizlerden almaya çalışmaları lâzımdır.

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek

İmândan Güzel Bir Nîmet Yoktur

Vehbi Tülek