Gençliğini Iyi Geçirenin, Ihtiyarlığı Da Iyi Geçer
Fârisi, şiir ve nesir hâlinde yüze yakın eser yazdı. Bunlardan en kıymetlisi; Nefehât-ül-Üns min Hadarât-il-Kuds ve Şevâhid-ün-Nübüvve isimli kitaplarıdır.
Buyurduğu güzel sözlerinden bâzıları:
"Akıl dışında olan şeyler, keşif, müşâhede ve kalb gözü ile anlaşılır. Akıl bunları anlayamaz. Nitekim, his uzuvları da, aklın anladığı şeyleri anlayamıyor."
"Seven o kimselerdir ki, sevgilisinden ne kadar düşmanlık görse, yine dostluğunu arttırır. Sevgilisinden başına binlerce sitem taşı gelse, onlar ancak aşk binâsını sağlamlaştırır."
"İlim, sana zarûri oldukça kazanmaya çalış, sana gerekli olmayan bilgileri elde etmeye uğraşma, zarûri bilgiyi kazandıktan sonra da, onunla amel etmekten başka bir şey isteme."
"Her kime şu beş saâdet verilmiş ise, tatlı yaşayışın dizgini onun eline bırakılmıştır: 1- Vücud sağlığı, 2- Güven, 3- Rızık genişliği, 4- Şefkatli ve vefâlı arkadaş, 5- Ferâgat duygusu."
"Akıllılar, ölümle sona eren her nimeti, nimetten saymazlar. Ömür, ne kadar uzun olursa olsun ölüm yüz gösterince, o uzunluğun ne faydası olur? Nimetin değeri, sonsuz olmasında ve yok olmak tehlikesinden uzak bulunmasındadır."
"Üç zümreye, üç şey çirkin düşer: Pâdişâhlara sertlik, âlimlere mal sevdâsı, zenginlere cimrilik."
"İhtiyarlık, gençliğin sonu ve neticesidir. Netice ise, başa bağlıdır. Gençliğini iyi geçirenin, ihtiyarlığının da iyi geçeceği umulur."
"Kötü kimse, başkalarının ayıplarını saymak isterken, kendini dile getirir."
"Bir kimse bütün ilimleri kendinde toplasa, Allahü teâlânın rızâsına uygun hareket etmedikçe kurtulamaz."
"Önceden Allahü teâlânın adını dile getirip, O'nu övmeden mübârek bir işe başlayan kimse, cılız bir kuş gibi uçmaya güç yetiremez. Gâyesine ulaşmadan kanatları kırılır, bir daha kalkmayacak gibi yere düşer."