Günah Işlemek Kalbi Karartır
Allahü teâlâ Furkan sûresi altmışikinci âyet-i kerimesinde meâlen; "Düşünüp ibret almak veya şükretmek isteyen kimseler için, gece ile gündüzü birbiri ardınca geçiren yine O'dur" buyuruyor.
Yûsuf bin Mihrân şöyle nakletti: Büyüklerimden şöyle duydum: Arş'ın altında horoz sûretinde bir melek vardır. Gecenin ilk üçte biri geçince, iki kanadını vurarak "Geceyi ibâdetle geçirenler kalksın" der. Gecenin yarısı geçince, yine iki kanadını vurur ve "Teheccüd namazı kılanlar kalksın" der. Gecenin üçte ikisi geçince, "Namaz kılanlar kalksın" der. Fecir doğunca, "Gâfiller kalksın" der.
Gece ibâdetine kalkmayı kolaylaştıran zâhiri sebepler:
1. Çok yemek yememektir. Çok yemek ve içmekle uyku basar. Geceyi ibâdetle geçirmek insana ağır gelir. Büyük zâtlardan bazısı, sofranın başında durur ve talebelerine, "Çok yemeyin, çok içmeyin, uykunuz gelir, ölüm zamanında çok pişmanlık duyarsınız" derdi. Bu husus çok önemlidir. Mideyi fazla yiyecek ve içecekle doldurmamalıdır.
2. Gündüz kendisini fazla yormamalıdır. Yorgunluk sebebiyle, sinirler de zayıflar. Bu ise uyku getirir.
3. Öğleden önce biraz uyumalıdır. Buna kaylûle denir. Bu sünnettir. Aynı zamanda, geceyi ibâdetle geçirmeye yardımcı olur.
4. Gündüz günah işlememelidir. Günah işlemek kalbi karartır. Günahlar, kişiye rahmet kapılarının kapanmasına sebep olur. Birisi Hasen-i Basri'ye: "Ben geceyi ibâdetle geçirmek istiyorum. Fakat bir türlü kalkamıyorum" deyince, "Günahların seni bağlıyor" cevâbını vermiştir. Çünkü hayırlı işler, başka hayırlı işlere vesile olur. Kötülükler de, kötülüğe sebep olur. Hayrın da şerrin de azı, kendi cinsinden olan şeylerin çoğunu çeker. Bunun için âlimlerden birisi, "Oruç tuttuğun zaman, kimin yanında ve nasıl bir lokma ile iftar ettiğini düşün. Çünkü insanın yediği bir lokma ile, kalbi değişir. Bütün günahlar da kalpte kasavet meydana getirerek, geceyi ibâdetle geçirmesine mâni olur. Haram yemek, kalbe menfi yönde tesir eder. Alınan helâl lokma, kalbe öyle bir tesir eder ki, kalbi cilâlandırır ve iyiliğe, ibâdete çeker.