Günah Işleyerek Kendini Zelîl Etme!
"Velinin kalbinde dünyâ malına karşı hiçbir muhabbet olmamalı, kalbi, bütün kötü huylardan temizlenmelidir. Hiç kimse ile münâkaşa etmemeli, herkesle hoş geçinmelidir. Elinde olanları muhtaçlara verip, onlara hizmeti ganimet bilmelidir."
"Bir mürşide, rehbere talebe olan kimsenin, samimi değilse, günden güne betbahtlığı artar."
"Tasavvufta yetişmek isteyen mürid, talebe, tasavvuf erbâbı olanların ilminden bir şey işitir ve bu işittiği şeyle amel ederse, bu husus kalbinde ömrünün sonuna kadar istifâde edeceği bir hikmet olur. İşitip amel etmeyen kimse için ise, işittiği şey ezberlenen bir hikâye gibi akılda kalır ve zamanla unutulup gider."
"İşlenen kusur ve hatâlara bütün kalbinizle kırgın ve üzgün olunuz. Bu söz size nasihatim olsun."
"Kim sözüyle ve işiyle sünneti nefsine hâkim kılarsa, sünnete uyarsa hikmetle konuşmuş ve yapmış olur. Kim nefsine ve arzusuna göre iş yaparsa ve konuşursa bid'at işlemiş olur."
"İnsanların içine nereden geldiği bilinmeyen keder nasıl çöker?" diye sorulunca; "Ruh, insanın işlediği günahları ve kötülükleri unutmaz. Nefs ise bunları unutur. Ruh, nefsin mahvolduğunun farkına varır ve bu sebeple insanın içine bir keder çöker. İnsan bunun sebebini anlayamaz."
"Kul için güzel edepten daha iyi mertebe göremedim. Çünkü aklın hayâtı edeptir. İnsan edep ile dünyâ ve âhirette yüksek derecelere kavuşur."
"Kim nefsini terbiye ederse, herkes ondan terbiye öğrenir. Edep ehline aykırı hareket eden, yasaklara dalar ve kendisine tâbi olanlar yoldan saparlar."
"Edep iki kısımdır: Bâtının edebi, zâhirin edebi. Bâtının edebi, kalbin temizlenmesi; zâhirin edebi ise uzuvları kötülük yapmaktan ve günahlardan korumaktır."
"İbâdetin tadını alan kimse ibâdetten usanmaz. Usanan kimse, Allahü teâlâyı az tanıdığı için usanır. Peygamber efendimiz o kadar çok namaz kılardı ki, mübârek ayakları şişerdi."
"Allahü teâlânın mârifetle aziz kıldığı bir kimseye yaraşan, günah işleyerek kendini zelil etmemesidir."