Habbâb Bin Eret (radıyallahü Anh)

Habbâb Bin Eret (radıyallahü Anh)
Ateş sönünceye kadar!
Bunun üzerine müşrikler hırslarından deliye döner, daha fazla işkence yapmaya başlarlardı.
Nitekim müşrikler, bir gün, onu yakalayıp soydular. Düz bir yerde yaktıkları ateşin içine, sırtüstü yatırdılar. İçlerinden birisi, ayağı ile onun göğsünün üzerine basıp, ateş sönünceye kadar, kendisini o hâlde tuttu. Yıllar geçtiği hâlde bile, Habbâb'ın sırtındaki yanıkların izleri, alacaları kaybolmadı!..
Hazreti Ömer, Halifeliği sırasında, Habbâb'a, müşriklerden çektiği işkenceyi sormuştu. Habbâb dedi ki:
-Ey mü'minlerin emiri! Bak sırtıma!
Hazreti Ömer, onun sırtına bakınca buyurdu ki:
-Doğrusu ben, insan sırtının böylesini hiç görmemiştim!
Bunun üzerine, Habbâb dedi ki:
-Benim için bir ateş yakmışlardı da, ben, onun üzerine sürüklenip atılmıştım. O ateşi, ancak benim sırt etimin yağı söndürmüştü!..
Hazreti Habbâb, Resûlullahın bütün gazâlarına iştirak etti. Küçük seriyyelerden bazılarında da bulunmuştur.
Hazreti Ebû Bekir devrinde, yalancı peygamberlerle yapılan muharebelere ve Sûriye taraflarında yapılan seferlere de katılmıştır. Memleketi Kûfe şehrinde vefât etti.

"Öyle bir dünyalık ki!"
Kays bin Ebi Hazim'den rivayet edilir:
-Habbab'ı hastalığında ziyaret etmiştik. Karnının yedi yerinden dağlanmıştı. Dedi ki:
-Eğer Resulullah (sallallahü aleyhi ve sellem) nehyetmemiş olsaydı, ölümü hemen isterdim. Bizden öncekiler nail olduklarını yemeden geçip gittiler. Biz de öyle bir dünyalığa ulaştık ki herhangi birimiz onu toprağa (binaya) harcamaktan başka ne yapacağını bilemez oldu. Her Müslüman toprağa harcadığı dışında her harcamasından ecir alır...

Bütün Mahlûklar, Allahü Teâlânın Kudretindedir

Vehbi Tülek

İlimden Îmân, Cehâletten Küfür Hâsıl Olmaktadır

Vehbi Tülek

İbâdetlerin En Kıymetlisi Namaz Kılmaktır

Vehbi Tülek

Zikreden Dil, Şükreden Kalp, Sabreden Beden

Vehbi Tülek

Yasaklardan Sakınan Ve Emirlere Uyana Ne Mutlu

Vehbi Tülek