Hadîs âlimi Er-riyâşî
"Güvenilir bir râvi idi"Onun hadis-i şerif rivâyeti çoktur ve sika (güvenilir sağlam) bir râvidir. İbn-i Hibbân, Kitâb-üssikâ'sında:
"O, Esmâi'den çok hadis-i şerif rivâyet etti" dedi. Ebû Sa'id-i Sayrafi:
"O, lügat ilminde büyük bir âlimdi. Ebü'l-Abbâs Sa'leb O'nunla buluştu. O'nun faziletini, üstünlüğünü takdir edip, O'nu herkese tercih etti" dedi. Hatib-i Bağdâdi de dedi ki:
"O, Bağdâd'a geldi ve orada hadis-i şerif rivâyet edip ilim öğretti. Hadiste sika bir râvi idi. Edebiyat ve nahiv ilminde üstün bir yeri vardı. Ebû Zeyd'in ve Esmai'nin kitaplarının hepsini ezbere biliyordu."
Nahiv âlimi Ebû Osmân-ı Mâzini'nin huzurunda, büyük nahivci Sibeveyh'in "el-Kitâb" adlı eserini okudu. Mâzini der ki:
"Ben, Sibeveyh'in bu eserini büyük âlim er-Riyâşi'nin yanında okudum. Çünkü O, bu eseri benden daha iyi biliyordu."
Nahiv âlimi Müberrid'in "Kâmil" adındaki eserinde birçok rivâyetleri vardır. O, Arap edebiyatını ve Arap târihini çok iyi biliyordu. Şiirleri meşhûrdur...
Vefâtı çok acıklı oldu!..
Bu mübarek zatın vefâtı çok acıklı oldu. Bunu Ali bin Ebi Ümeyye şöyle anlatıyor:
Basra, dışarıdan gelen yabancı askerler tarafından işgal edilmiş ve birçok Müslüman şehid edilmişti. Bu sırada onlar, mescidde bulunan Riyâşi'nin yanına kılıçları ile birlikte girdiler. O, kuşluk namazı kılıyordu. Kılıçları ile ona vurup "Malını getir!" dediler. O da, "Hangi maldan bahsediyorsunuz?" dedi. Bunlar onun son sözleri oldu. Nihayet O'nu da şehid ettiler...