Hafız Ve Fakih İbn-i Receb
Yüz bin hadis ezberlediİbn-i Receb hazretleri daha sonra ilim öğrenmek için Mısır'a gitti. Burada da hadis öğrenmeye devam ederek yüz bin hadis-i şerifi ravileriyle birlikte ezberledi ve "Hafız" unvanını aldı. Bu arada fıkıh derslerine devam ederek Hanbeli mezhebinde söz sahibi fakihlerden oldu...
Bu mübarek zat buyurdu ki: "İlah kendisinden sakınmak, saygı duymak, sevmek ve korkudan dolayı kendisine itaat edilip isyan edilmeyendir. Kim uluhiyyetin özelliklerinden olan böylesi hususlarda bir yaratılmışı Allahü tealaya ortak ederse bu, La ilahe illallah sözündeki ihlasında bir noksanlık yaptığı anlamına gelecektir ki; artık bu pisliklerden kendisinde ne kadar bulunursa onda söz konusu yaratılmışa o kadar kulluk var demektir."
İbn-i Receb hazretlerinin naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:
"Kıyâmet gününde Âdemoğlu, şu beş şeyden sorguya çekilmedikçe yerinden ayrılmaz: Ömrünü nerede tükettiğinden, gençliğini ne şekilde yıprattığından, malını (servetini) nereden kazanıp nerelere harcadığından, bildikleriyle amel edip etmediğinden ve vücudunu, sıhhatini nerede ve ne sûretle yıprattığından."
"Her kim Ramazan-ı şerif ayında oruç tutar, sonra da ona Şevval'den altı gün ilâve ederse, bütün seneyi oruç tutmuş gibi olur."
"Kişi haksız olarak bir şeye lânet ederse, o lânet kendine döner."
"Benim için bir kabir kaz!"
İbn-i Receb hazretleri, vefatı yaklaşınca talebelerinden birine;
-Benim için filan yerde bir kabir kaz, buyurdu. O talebesi de kazdı. İbn-i Receb hazretleri kabri görünce içine girip yattı ve;
-Tamam, güzel olmuş, buyurdu. Kısa bir müddet sonra da vefat etti.
Bab-us-sagir kabristanından Ebul Ferec Abdul Vahid bin Muhammed Şirazi hazretlerinin yanına defnedildi.