Hatim Okunan Yere Rahmet Yağar
Hadis-i şerifte, (Ümmetimin yaptığı ibâdetlerin en kıymetlisi, Kur'ân-ı kerimi, Mushafa bakarak okumakdır) buyuruldu. Kur'ân-ı kerimi, güzel ses ile, Allah'tan korkarak ve hüzün ile okumalıdır. Sûre veyâ âyet okumaya başlarken E'ûzü okumak vâciptir. Fâtiha okumaya başlarken Besmele okumak da vâciptir. Diğer sûrelere başlarken Besmele okumak sünnettir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Kur'ân-ı kerimi tecvid bilgisine uyarak okuyunca, her harfine yirmi sevap verilir. Tecvide uymazsa, on sevap verilir.)
(Kur'ân-ı kerim okunan evden, Arş'a kadar nûr yükselir.)
Kur'ân-ı kerimi kırk günde hatmetmek, yani başından sonuna kadar okumak müstehaptır. Üç günden önce hatmetmek câiz değildir. Hatim sonunda yapılan duâ kabul olur. Hatim duâsında bulunmaya çalışmalıdır. Hatim bitince, yeniden hatme başlamak niyeti ile Fâtiha okumalıdır. Hadis-i şeriflerde, (İnsanların en iyisi, hatmi bitirince, yeniden başlayandır), (Kur'ân-ı kerim okuyanın ana-babası kâfir olsalar bile, azapları hafifler) buyuruldu.
Kur'ân-ı kerimin hatmedildiği yere rahmet yağar. Hatimden sonra duâ etmek müstehaptır. Kur'ân-ı kerim hatmolunurken toplanmak müstehaptır. Abdullah ibn-i Abbâs (radıyallahü anh), hatim okuyan kimsenin yanında adamını bulundururdu. Hatim biteceği zamânı işitince, kendi de hâzır olurdu. Enes bin Mâlik (radıyallahü anh), hatmettiği zaman, çoluk çocuğunu toplayıp duâ yapardı. Hatim bitince, ikincisine başlamak müstehaptır. Hadis-i şeriflerde, (Kur'ân-ı kerimi hatmeden kimseye altmışbin melek hayır duâ eder) ve (Hatim duâsı yapılan yerde bulunan, ganimet dağılırken bulunan kimse gibidir. Hatme başlanan yerde bulunan, cihâd eden kimse gibidir. İkisinde de bulunan, iki sevâba da kavuşur ve şeytânı rezil eder) buyuruldu.
Sa'd ibni Ebi Vakkâs (radıyallahü anh) buyurdu ki: "Bir kimse, gündüz hatim okursa, melekler ona akşama kadar duâ eder. Gece okunursa, sabâha kadar duâ ederler."