Hep Iyi Insanlarla Beraber Olun
Mevlâna Celâleddin-i Rûmi hazretleri buyuruyor ki: Gizli ve âşikâr Allahü teâlâdan korkun. Günahlardan sakının. Az yiyip, az uyuyun, az konuşun. Çok oruç tutun. Zamanlarınızı namaz kılarak değerlendirin. Şehveti terk edip, sefihlerle, cahillerle mücadele etmeyin. Onlarla oturup kalkmayın. Hep iyi insanlarla beraber olun. Ya hayır konuşun veya susun. İnsanların sıkıntılarına sabredin. Bilin ki, insanların en hayırlısı, insanlara en faydalı olandır.
Allahü teâlânın aşkı ile dolmuş, evliyanın büyüklerinden olan, Celâleddin-i Rûmi hazretleri, ney ve başka hiçbir çalgı çalmadı, raks etmedi. Mesnevinin birinci beytinde, "Dinle neyden, nasıl anlatıyor ayrılıklardan şikâyet ediyor" deniyor. Ney, İslâm dininde yetişen kâmil insan demektir. Bunlar, kendilerini ve her şeyi unutmuş, her an, Allahü teâlânın rızasını aramaktadır. Ney, Farsçada yok demektir. Bunlar da, kendi varlıklarından yok olmuştur. Ney denilen çalgı, içi boş bir çubuk olup, bundan çıkan her ses, onu çalan kimseden hasıl olmaktadır. O büyükler de, kendi varlıklarından boşalıp, kendilerinde, Allahü teâlânın ahlakı zahir olmaktadır. Neyin üçüncü manası, kamış kalem demektir ki, bundan da, insan-ı kâmil kastedilmektedir. Kalemin hareketi ve yazması kendinden olmadığı gibi, kâmil insanın hareketleri ve sözleri de, hep Allahü teâlâdandır.
Son 3 asırdır bazı cahiller, neyi çalgı sanarak, ney, dümbelek gibi, şeyler çalmaya, dans etmeye başladılar. Celâleddin-i Rûmi hazretleri, yüksek sesle zikir bile yapmazdı. Nitekim Mesnevisinde:
"Pes zi cân kün, vasl-ı cânânrâ taleb, bi leb-ü bi gâm migû, nâm-ı Rab!" buyuruyor ki; "O hâlde, sevgiliye kavuşmayı, can-u gönülden iste. Dudağını ve damağını oynatmadan, Rabbin ismini kalbinden söyle!" demektir.